- Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel: - 'Uçan otomobil konseptleri artık tanıtılmaya başlandı. Marka olarak ocak ayında Los Angeles’da elektronik fuarına katıldık. Orada, Uber ile ortak anlaşma çerçevesinde uçan otomobil konseptin
İSTANBUL (AA) – Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, uçan otomobilin çok da zor bir şey olmadığını belirterek, "Bugün SİHA’ları (Silahlı İnsansız Hava Aracı) yapıyoruz. Tek noktadan 20-25 tane SİHA’yı kaldırıp aynı anda farklı işler yapabiliyorsunuz. Bunları gördüğümüz yerde uçan otomobil çok da hayal değil yani.” ifadelerini kullandı.
Vodafone Türkiye’nin ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde düzenlenen geleneksel CEO Club Buluşmaları kapsamında "Otomotivin Geleceği" zirvesi gerçekleştirildi.
Otomotiv özelinde yeni trendlerin, iş modellerinin, üretim metotlarının ve dijitalleşmenin masaya yatırıldığı zirve kapsamında düzenlenen “Yeni Trendler & Gelecek Vizyonu” oturumda konuşan Berkel, beş yıl içerisinde içten yanmalı motorların dışında, daha ziyade elektrikli ve hibritli araçlara, markalara yönelineceğini söyledi.
Berkel, Avrupa’nın elektrikli ve hibritli araçları çok yakından takip ettiğini ve yakın zamanda Türkiye’de de belirli bir seviyeye gelineceğini dile getirdi.
Uçan otomobil konseptleri artık tanıtılmaya başlandığına dikkati çeken Berkel, "Marka olarak ocak ayında Los Angeles’da elektronik fuarına katıldık. Orada, Uber ile ortak anlaşma çerçevesinde uçan otomobil konseptini paylaştık. Aslında endüstride de farklı bir bakış açısı açtık. Gerçekten bunun ile ilgili ciddi çalışmalar var. Dijital çağdayız, çok hızlı değişimler var." diye konuştu.
Berkel, Y kuşağına geçildiğine ve bu kuşağın beklentilerinin farklı olduğuna işaret ederek, "Bu kuşak, araç satın almaktan ziyade araç kiralamayı, saatlik araç kiralama alternatiflerini değerlendiriyor. Avrupa’da hızlı bir şekilde bu büyüyor. Bizde de hızlı büyüyeceğini düşünüyoruz. Sektör farklı bir noktaya gidiyor." ifadelerini kullandı.
Uçan otomobilin çok da zor bir şey olmadığına işaret eden Berkel, “Bugün SİHA’ları (Silahlı İnsansız Hava Aracı) yapıyoruz. Tek noktadan 20-25 tane SİHA’yı kaldırıp aynı anda farklı işler yapabiliyorsunuz. Bunları gördüğümüz yerde uçan otomobil çok da hayal değil yani.” şeklinde konuştu.
- "Finansman şirketleri düzenli bir karlılık destekleyicisi"
Koçfinans Üst Yöneticisi (CEO) Yeşim Pınar Kitapçı ise finansman şirketlerinin geçen yıla kadar Türkiye’de otomotiv finansmanında yüzde 60’a varan bir payı sahip olduğunu anımsatarak, bu durumun geçen yıl terse döndüğünü ifade etti.
Kitapçı, özellikle devlet bankalarının uyguladığı cazip faiz oranları sebebiyle finansman şirketlerinin otomotiv finansmanında gerilediğini belirterek, "Ama bu durum otomotiv finansmanında, finansman şirketlerinin gelecekte de ağırlıklı bir oyuncu olacağı gerçeğini değiştirmiyor. Geçici bir durum bence. Sektörde küçülme var ama bu yıldan tekrar büyüme trendine girmesini bekliyoruz."dedi.
Otomotiv markalarının finansman şirketleri ile yaptığı kampanyaların müşteriler için cazip fırsatlar oluşturduğuna dikkati çeken Kitapçı, "Finansman şirketlerinden elde ettiği karlılığın otomotiv firmalarının toplam karının 4’te birine hatta 3’te birine ulaştığını görüyoruz. Yani finansman şirketleri düzenli bir karlılık destekleyicisi. Dolayısıyla markaların ya kendi finansman şirketlerine ya da finansman anlaşmalarına ihtiyaçları olacak. Regülasyon tarafı hem markaların hem de finansman şirketlerinin gittikçe maliyetlerini yükseltiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kitapçı, finansman sektöründe, mobilite çözümler denildiğine, paylaşım ekonomisinin getireceği değişiklik olacağına işaret ederek, "Paylaşım ekonomisiyle birlikte insanların araç satın almak için finansman aramak yerine, araçları istedikleri zaman kullanmak için finansman çözümüne kayacağını görüyoruz. Dijital dönüşümünde etkisi daha da artacak. Geleneksel satış kanalları yerine platformlara, online’a kaydığını görüyoruz satışların." açıklamasında bulundu.
Fintech’lerin müşteri deneyimin kurallarını tamamen değiştirdiğine, müşteriye daha yakın, müşterinin isteklerini önceliklendiren iş yapış şekillerinin olduğuna dikkati çeken kitapçı, şunları kaydetti:
"Fintech’ler asla o aracın sahip olma maliyetine katlanma muslukları taşımak niyetinde değiller. Finansman tarafında bir fırsat görüyorum. Bu araçlara birilerinin sahip olması gerekiyor. Elektrikli bağlantılı araçlara doğru kayış araçların 2. El değerinde belirsizlik yaratıyor. Kimse bu 2. El değerlerinin riskini almak istemiyor. Fintech’ler müşteriyi tanıma yöntemlerinde, sıkı regülasyonların getirdiği daha görünmez bir finans deneyimi yaratma yönünde de finansman şirketlerine, yüz tanıma, kimlik tanıma alanında bir fırsat sunuyor."
- "Dijitalleşmeyi, daha çok bağlantılı araç ile algılamamak lazım"
Mercedes Benz Türk Başkanı ve Üst Yöneticisi Süer Sülün de Aksaray’da da bir kamyon fabrikalarının olduğunu, orada ciddi bir kapasiteyle kamyon ürettiklerini söyledi.
Sülün, kamyon üretimine 1986 yılında başladıklarını dile getirerek, “Türkiye’nin yükünü biz taşıyoruz” sloganımız var. Ciddi bir ihracatçıyız. Bunun ile de gurur duyuyoruz. Yaklaşık 1,5 milyar avroluk bir yatırımdan söz ediyoruz. Yıllık da 1,5 milyar ile 2 milyar dolar arasında bir ihracattan söz ediyoruz. Bunun 1 milyar doları İç Anadolu bölgesindeki Aksaray’dan yapılıyor.” dedi.
Bağlantılı araç (Connected vehicles) veya dijitalleşme çok önemli olduğuna işaret eden Sülün, “Dijitalleşmeyi, daha çok bağlantılı araç ile algılamamak lazım. 1 Ocak itibariyle, Türkiye’de 'Mirror Cam' (Ayna Kamera) kullanmaya başladık. Tamamen dijital. Bildiğiniz dikiz aynaları araçlarda yok. Elektronik olarak aynı işleri görüyor. Çok daha fonksiyonel. Çok daha güvenlikli. Ölü nokta, kör nokta konusu ortadan kalkıyor. Dijital artık araçların içerisinde.” ifadelerini kullandı.
Sülün, otomobil ile ağır vasıtaları birbirinden ayırmakta fayda olduğunu vurgulayarak, “Otonom Drive (Sürücüsüz Sürüş) ağır vasıtada çok daha önemli bir faktör. Ağır vasıta bir yatırım aracı olduğu için 7/24 kullanılması gerekiyor. Sürücüsüz sürüş dediğimiz zaman ticari araç pazarında bambaşka bir dönem gelecek. Metrobüs gibi belirli hatlarda, belirli hatları olan uygulamalarda kullanılma oranı çok yüksek. Endüstride çok ciddi bir evrilme söz konusu.” değerlendirmesinde bulundu.
- "Kamera ile aynalarda bilgi iletiminin çok hızlı olması lazım"
Yazaki Türkiye Ülke Başkanı ve Genel Müdürü Ali Alptekin de bugünkü teknolojide bir sürü imkan olduğuna ama bunların nasıl toparlayıp, nasıl kullanacağının iyi bilinmediğini ifade etti.
Alptekin, zaman içerişinde insanların ihtiyacı, sektörün ihtiyacı ve pazarın ihtiyacının teknolojiyi yönlendirip biraz daha şekillendirilmiş yapılara doğru dönüştüreceğine değinerek, "Bunu yapanlarda ön plana çıkmaya başladılar. Tesla gibi firmalar ortaya çıktı. Kamera ile aynaları koyduğunuz zaman buradaki en önemli konulardan biri bilgi iletiminin çok hızlı olması lazım. Kamera ile gördüğünüz bilgiyi aynaya, ekrana iletirken aradaki mili saniye fark, 180 km hızla giden bir araç için çok ciddi bir farka dönüşüyor. Buradaki veri iletiminin çok hızlı olması lazım." şeklinde sözlerini tamamladı.