Cargill Türkiye 'Çiftçinin Zihin Haritası' araştırması

- Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır: - 'Çiftçilerin en büyük sorunu pahalılaşan girdiler. (İkincisi) Özellikle Ege, Marmara ve Akdeniz gibi göçün yoğun olduğu yerlerde çiftçilerin tarlalarının giderek ar

Ekonomi 25.05.2021 14:34:02 0
Cargill Türkiye
Tarih: 01.01.0001 00:00

İSTANBUL (AA) - Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yapılan araştırmaya göre çiftçilerin en büyük sorunlarının; "girdi fiyatlarının artması, göç alan bölgelerdeki tarım arazilerinin arsaya dönüşmesi ve ürünün fiyatının kendileri tarafından belirlenememesi" olduğunu söyledi.

Cargill Türkiye tarafından Konda Araştırma ve Danışmanlık iş birliğiyle gerçekleştirilen "Çiftçinin Zihin Haritası" araştırmasının sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.

Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Ağırdır, toplantıda yaptığı açıklamada, araştırma katılımcılarının, Cargill Türkiye'nin bugüne kadar 3 binin üzerinde çiftçiye ulaştığı 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı katılımcılarından seçildiğini bildirdi.

Çiftçilerle uzun sohbet ve röportajlar yapıldığını, bu görüşmelerde genel bir fotoğraf çıkarıldığını dile getiren Ağırdır, Türkiye'de tarımla uğraşan kişi sayısının 2 milyon olduğunu, aslında 2 milyon hanenin çiftçilikle uğraştığını anlattı.

Ağırdır, çiftçilerin Türkiye ortalamasından daha yaşlı olduğunu kaydederek, "Gelenekseli muhafazakar değerleri daha güçlü, eğitimleri ülke ortalamasından daha geride. Modernleşme yani kentli pratikler anlamında Türkiye ortalamasından daha gerideler. Ancak temel olarak gördüğümüz bence en önemli bulgu şudur: Türkiye'de son 10 yılda bu temel demografik özelliklerde ne değiştiyse ve hangi oranlarda değiştiyse çiftçilerde de aşağı yukarı aynı eğilimi görüyoruz." diye konuştu.

Eğitim ortalaması, internet kullanımı gibi tüm özelliklerin Türkiye ortalaması ile aynı oranda arttığını anlatan Ağırdır, değişimin ülke ortalamasına paralel seyrettiğini ancak bir adım geriden geldiğini bildirdi.


- "Çiftçilerde eğitim oranı ve internet kullanımı artıyor"


Bekir Ağırdır, çiftçilerin 39 yaş altındaki nüfusun yüzde 18'e düştüğünü belirterek "Türkiye genelinde 18 yaş üstü nüfusun yüzde 53'ü lise altı eğitim seviyesinde. Bu rakam son 10 yılda yüzde 64'ten buralara geldi. Aynı eğilimi çiftçilerde de görüyoruz. 10 yıl önce çiftçilerin yüzde 84'ü lise altı eğitime sahipken bugün o oran yüzde 73'e gerilemiş. Lise eğitimliler de 10 yıl önce lise yüzde 15 iken şimdi yüzde 23'lere kadar gerilemiş durumda." dedi.

Ağırdır, çiftçiler arasındaki dindar muhafazakar, modern, geleneksel muhafazakar ortalamasında belirgin bir değişim yaşanmadığını kaydederek, "Otomobil sahipliğinde kayda değer bir değişim var. Çiftçiler arasında otomobile sahip hane sayısı son 8 yılda yüzde 45'ten yüzde 60'a gelmiş durumda." ifadelerini kullandı.

Türkiye genelinde sosyal medya kullanımının artışına paralel çiftçilerde de yükseliş görüldüğünü dile getiren Ağırdır, hem internet hem de sosyal medya kullanımında önemli artış yaşandığını bildirdi.

Ağırdır, "İlk para biriktirdiğinde ne yapmak isterseniz sorusunu sorduğumuzda Türkiye'nin yüzde 30'u 'ev eşyası, beyaz eşya alırım' cevabı veriyor. Bu oran çiftçilerde yüzde 45. Tüketim biçimimizin daha kentli ve modern pratiklere dönüştüğünü gösteriyor. Ancak çiftçilerde kişisel bakım, tatil, kişisel gelişim gibi tercihler daha geride." açıklamasında bulundu.


- "Çiftçiler fikri ve zihni bir sıçrama anına yaklaşmış durumda"


Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Ağırdır, araştırmaya göre çiftçilerde bilinç düzeyinin son yıllarda arttığının gözlendiğini belirterek, internetin yaygınlaşmasının, ilgili kamu kurumlarının ve özel paydaşların faaliyetlerinin bu artışa sağladığı katkıları anlattı.

Ağırdır, "Emek gücüne gereksinim bir miktar azalırken, öğrenmeye ve farkındalık artışına bağlı olarak ürün çeşitliliği ve verimlilikte ihtiyacımızı karşılayacak kadar güçlü ve hızlı olmasa da ciddi bir dönüşüm gözlüyoruz. Bütün bu gelişmelere paralel olarak çiftçilerde tarımsal üretimde sıçramaya belirli bir fikri ve zihni hazırlık olduğunu söyleyebiliriz. Artık çiftçiler de öyle bir sıçrama anına doğru yaklaşmış durumdalar." diye konuştu.

Geçmişte çiftçilerde "oğlum şehre gitsin de buralardan kurtulsun" şeklindeki anlayışın bulunduğunu anımsatan Ağırdır, "Şimdilerde ise çiftçiler de biraz daha kendi topraklarında kalmaları ve çiftçilikle uğraşmaları yönünde anlayış hakim." ifadesini kullandı.


- "En büyük sorun girdi fiyatlarının artması"


Bekir Ağırdır, çiftçilerin en büyük sorunlarının "pahalılaşan girdiler" olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Motorinden başlayıp gübre fiyatına kadar bir sürü şey söyleniyor. Gerçekten de girdiler konusunda ya da maliyet artışı çiftçilerin kontrol edebildikleri bir konu değil. En önemli dertleri bu. Özellikle Ege, Marmara ve Akdeniz gibi göçün yoğun olduğu yerlerde çiftçilerin tarlalarının giderek arsaya dönüşmesi. Arazi fiyatlarındaki artış gibi birtakım handikapları yaşıyorlar. Örgütsüzlüklerinin en önemli temel sonucu olarak gerek hal ve komisyonculara gerekse büyük markaların ve marketlerin karşısında fiyatlarını belirleyemiyorlar."

Ağırdır, çiftçilerin teknolojiyi daha iyi kullanmalarının verimliliği artırdığını kaydederek, bunun da çiftçinin elini güçlendirdiğini söyledi.

Çiftçilerin dikkate alınmak istediğini dile getiren Ağırdır, çiftçilerle temasın onlar için büyük önem arz ettiğini bildirdi.

Ağırdır, son yıllarda yaşanan değişimler sonucunda çiftçilerin sıçramanın eşiğinde olduğunu belirterek, "Türkiye tarımda bir sıçramanın eşiğindedir. Bunun için devletin, çiftçilerin, sivil toplum örgütlerinin, yerel yönetimlerin, girişimcilerin ve özel sektörün yeniden toprak, hava, su ve tarımla ilişkimizi kontrol etmesi, yeni bir hamle için iş birliği modeli üretmesi, bu tür programların çok daha büyük sayılarda yapılması gerekiyor." açıklamasında bulundu.


- Çiftçilerimizi daha iyi tanımaya çalıştık"


Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Kurumsal İlişkiler Direktörü Arzu Örsel ise bugün dünya genelinde bir çiftçinin 5 kişiyi beslediğini belirterek, 2050'ye gelindiğinde bu rakamın 2 katına çıkacağını söyledi.

Dünya kaynakları artmazken çiftçilerin 2 kat fazla insanı beslemek zorunda kalacağını dile getiren Örsel, bu kadar önemli olan çiftçileri daha yakından tanımak için bu araştırmayı yaptıklarını bildirdi.

Örsel, çiftçiler ile üretimleriyle ilgili sürekli irtibat halinde olduklarını kaydederek, ancak çiftçilerin ne düşündüğü, ne hissettiği, beklentilerinin ne olduğu, nelerden kendilerini uzak hissettikleri gibi konulara eğilmek amacı taşıdıklarını anlattı.

Arzu Örsel, "Onları daha iyi tanımak, verimlerini artırmak ve çiftçiliği devam ettirmek için çalışmalar yapmak hepimizin sorumluluğu. Araştırmanın ikinci fazını da gerçekleştireceğiz. Geniş bir perspektifte Türkiye'deki tüm çiftçilerin eğilimlerini anlamaya, onları daha derinlemesine tanımaya çalıştık. Bu araştırma bize yol göstersin istedik." açıklamasında bulundu.


Anahtar Kelimeler: