Denizlerde av yasağının 1 Eylül'den itibaren kalkacak olması nedeniyle son hazırlıklarını yapan balıkçıların, avlanma sırasında balık boyu, zaman, yer ve tür yasaklarına uyması sürdürülebilir balıkçılık açısından önem taşıy
ANKARA (AA) - Denizlerde av yasağının kalkmasına günler kala balıkçılar son hazırlıklarını yapıyor. Sürdürülebilir balıkçılık için bu işle uğraşanların 1 Eylül'den itibaren başlayacak avlanma döneminde boy, zaman, yer ve tür yasaklarına uyması gerekiyor.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, gırgır ve trol ağlarıyla avcılık faaliyetinde bulunan balıkçılar için 15 Nisan'da başlayan genel av yasağı, Akdeniz'de 15 Eylül'de, diğer denizlerde 1 Eylül'de sona erecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından su ürünleri avcılığında deniz ve iç sulardaki kaynakların sürdürülebilirliği ana amaç olarak belirlenirken, buna yönelik olarak da av sezonu boyunca denetimler gerçekleştirilecek. Bu kapsamda, Balıkçı Gemilerini İzleme Sistemi ile endüstriyel balıkçılık yapan gemilerin avcılık faaliyetleri anlık takip edilecek.
Bakanlık tarafından geçen yıl Sahil Güvenlik Komutanlığının da katkısı ve iş birliğiyle su ürünleri av yasaklarına ilişkin toplam 127 bin 357 denetim yapıldı. Denetimlerde, kaçak avcılıkla elde edilen 955 ton su ürününe el konuldu. Yasa dışı avcılık faaliyetinde bulunan ve satışını yapan 10 bin 763 kişi ve iş yerine 28 milyon 600 bin lira idari para cezası uygulandı. Avlanma ruhsatına sahip olmayan ve kurallara uygun avlanmayan 50 gemiye de el konuldu.
"Hamsi boyunun küçük olması dikkati çekti"Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mine Kırkağaç, Türkiye'de su ürünleri üretiminin 2019 verilerine göre 836 bin 168 ton olduğunu ve bunun yüzde 55,36'sının avcılıkla elde edildiğini söyledi. Kırkağaç, "Bir önceki yılda deniz ürünlerinde gözlenen yaklaşık yüzde 12'lik azalma, son verilere göre artış olarak kendini göstermekle birlikte, son yıllarda avcılıkla üretimde düzensiz bir dalgalanma söz konusu." dedi.
Türkiye genelinde avcılığı yapılan başlıca balık türlerinin hamsi, sardalye, istavrit, palamut ve çaça gibi balıklar olduğunu belirten Kırkağaç, şöyle konuştu:
"Özellikle hamsi av miktarı Türkiye'nin dünyada avcılıkla elde edilen su ürünleri üretimindeki yerini belirlemektedir. Geçtiğimiz yıl tezgahlarda hamsi boylarının çoğunlukla, avlanabilir boy olan 9 santimetreden daha küçük olması dikkat çekici olmuştur. Dolayısıyla balıkçılarımızın Tarım ve Orman Bakanlığının belirlediği sınırlamalara uygun avlanması, aşırı avcılığın önlenmesi, stokların sürdürülebilirliği ve ülke ekonomisi açısından oldukça önemli."
"Su ürünleri tüketimi artırılmalı"Kırkağaç, balığın, içerdiği protein, yağ, vitamin ve mineral madde içeriğiyle yüksek değerli bir gıda olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Üç tarafı denizlerle çevrili ve bol iç su kaynaklarına sahip ülkemiz, içerdiği balık türleri ve diğer su ürünleri açısından oldukça zengindir. Bununla birlikte, halkımız bu kaynaktan yeterince faydalanamamaktadır. Dünyada kişi başına balık tüketimi genel olarak yılda 16 kilogram, Avrupa Birliği'nde 22 kilogram, Japonya'da 60-70 kilogram olarak bildiriliyor. Son verilere göre ülkemizde ise bu değer 6,1 kilogram civarında olup, oldukça düşüktür. Ülkemizde su ürünlerinin tüketimini artırıcı yolların geliştirilmesi gerekmektedir."