ANKARA (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, katıldığı canlı yayın programında Bakanlığın çalışmalarına ilişkin soruları yanıtladı.
Son dönemde ABD’deki uzayla ilgili gelişmelerin kamuoyunun dikkatini bu alana çektiğine işaret eden Varank, Türkiye'nin de uzay alanında kabiliyetleri olduğuna dikkati çekti.
Varank, Türkiye'nin 20 yıllık hayalini gerçekleştirmek üzere Uzay Ajansını kurduklarını anımsatarak, ülkenin kabiliyetlerine göre Milli Uzay Programı'nın tespit edileceğini ve Türkiye'yi bu alanda atılım gerçekleştirecek konuma getireceklerini vurguladı.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu İmece'nin son montajının gerçekleştirildiğini dile getiren Varank, uyduyla ülkenin uzay alanında kazanacağı kabiliyetlerden ve uydu içindeki teknolojilerden bahsetti.
Varank, uydu içinde kullanılan sistemlerin tamamının uzay koşullarında çalışması gerektiğinin altını çizerek, "Biz yaptığımız montajla uydunun yapısal ısıl testlerini başlatmış olduk. Uydumuzun geçtiği testler başarılı olursa, 2021 yılında kendi yerli ve milli gözlem uydumuzu uzaya fırlatmış olacağız. Sivil ve askeri kullanım için çok önemli olan bu kabiliyeti kendi imkanlarımızla ülkemize kazandırmış olacağız. Gerçekten değerli ve gurur verici bir proje." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de sivil amaçlı roket geliştirme ve yer istasyonları faaliyetlerinin sürdüğünü dile getiren Varank, Uzay Ajansı ile hazırladıkları Milli Uzay Programı'nda konulan iddialı hedeflerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından paylaşılacağını bildirdi.
"İcat çıkaranlara destek veriyoruz"
Varank, girişimcilik konusunun Türkiye'nin 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde özel olarak ele alınan bir başlık olduğunu hatırlatarak, son dönemde yerli oyun girişimi Peak Games'in 1,8 milyar dolarlık değerlemeyle satılmasıyla kamuoyunun dikkatinin girişimciliğe çekildiğini kaydetti.
Türkiye’de girişimciliği büyük oranda kamunun fonladığına dikkati çeken Varank, "Devlet destekleriyle girişimcilik ekosistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Bakanlığımızın bağlı ve ilgili kuruluşlarıyla birlikte icat çıkarmak, girişim başlatmak isteyen herkese desteklerimizi veriyoruz." dedi.
Varank, KOSGEB'in girişimcilik desteklerinden bahsederek, "Girişimcilikle ilgilenmek sadece para vererek yapılacak bir iş değil, fikirlerini ete kemiğe dönüştürmek isteyenlere mentorluk yapmak da gerekiyor." ifadesini kullandı.
KOSGEB'in "Girişimcilik El Kitabı"nın bu alanda önemli bilgiler içeren başarılı bir kaynak olduğunu belirten Varank, Bakanlığın internet sitesinde kitabın yer aldığını söyledi.
Özel sektöre çağrı
Varank, TÜBİTAK ve kalkınma ajanslarının girişimcilik alanında yaptığı çalışmalara değinerek, "Peak Games’in el değiştirmesiyle ne kadar yüksek katma değerleri bilgi temelli gayretlerle oluşturabileceğimizi göstermiş olduk. Bu alanda desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Zaten teknopark, Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizde girişimciliği destekliyoruz. Şirketlerimize vergisel ve SGK primleri avantajlarının yanında mentorluk hizmeti de sağlıyoruz." diye konuştu.
Özel sektörün girişimciliğe destek vermesi gerektiğini ifade eden Varank, "Bu alanda özel sektörün de elini taşın altına koyması, burada oluşacak fonlarla erken aşama girişimlere yatırım yapılması, parlak fikirlerin ticarileşmesinin önünü açılması lazım." çağrısını yaptı.
Varank, kalkınma ajanslarıyla da girişimcilik fonları oluşturduklarına değinerek, "Bunların sözleşmelerini imzalamak üzereyiz. Bu alandaki yatırımları özel sektörün katkılarıyla artıracağız." dedi.
'Solunum cihazımızın neredeyse dünyanın her tarafına ihracatı yapılıyor'
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla solunum cihazının önemli hale geldiğine değinen Varank, "Solunum cihazını Türkiye'de köklü sanayi kuruluşları ve mühendis arkadaşlarla, bunların içinde ASELSAN, BAYKAR ve üretimde Arçelik var. Solunun cihazını pilot üretim cihazından seri üretilebilir, profesyonel bir cihaz haline getirdik. Burada bir girişimcilik var. Türkiye'deki üretim kabiliyetlerinin nasıl başarılı olduğunu nasıl bir yapılanma ile netice alabildiğimizi gösteren bir durum var. Ekonomik bir başarı var. Solunum cihazımızın neredeyse dünyanın her tarafına ihracatı yapılıyor. Bir kısmı hibe olmakla birlikte, Somali, Nijerya, Brezilya, Özbekistan, Çad, Afganistan, Kazakistan, Nijer, Libya gibi ülkelere bu cihazlarımızdan ya hibe olarak göndermişiz ya da ihracatını yapmışız ve ülkemize bir gelir kazandırmışız." ifadelerini kullandı.
Varank, Türkiye'de girişimcilik ekosisteminin ve üretim kabiliyetlerinin başarılı olduğunu aktararak, ülkede yetenekli insaların olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin sanayi ülkesi olduğuna değinen Varank, "Buradaki üretim kabiliyetimizle, yerli ve milli olarak her ürünü geliştirip üretme kabiliyetine sahibiz. Solunum cihazı da bunların tamamını gösteren, gerçek bir başarı hikayesi ve gurur vesilesi oldu. Solunum cihazında üretim kapasitesi gayet yüksek günlük 300 adet bu cihazlardan üretilebiliyor. Gerektiği kadar bu cihaz üretilecek." diye konuştu.
"Yerli ve milli tanı kiti üretiyoruz"
Varank, Türklab firmasının Kovid-19 için ürettiği yerli tanı kiti hakkında da bilgiler vererek, bununla antikor testinin yapıldığını ifade etti.
TÜBİTAK ile tanı kiti konferansı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Varank, burada testlerle ilgili neler yapıldığı konusunda bilgiler aldıklarını söyledi.
Varank, 1-2 ay önce Çin'den gelmesi konusunda tartışmaları yapılan tanı kitinin bugün Türkiye'de yerli ve milli olarak başarılı bir şekilde üretebildiğini anlatarak, "Tanı kitleriyle ilgili yeni projeler var. Burada sadece mikrobiyal testlerden bahsetmiyoruz. Nano teknolojik olarak virüslerin tartımını yapıp pozitif mi negatif mi algılayabilecek yenilikçi fikirler var. Bunlarla ilgili prototip aşamasına gelmiş projelerimiz var. Bunların tamamını TÜBİTAK liderliğinde oluşturduğumuz Kovid-19 Platformu'nda takibini yapıyoruz. Bu alanda çalışan firmalarımıza destek veriyoruz. Hangi ihtiyaçları varsa karşılamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızı bir an önce tamamlayıp Sağlık Bakanlığımıza klinik çalışma seviyesinde teslim etmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 Platformuyla destekledikleri aşı ve ilaç geliştirme projeleri olduğunu aktaran Varank, salgının Türkiye sınırlarına gelmeden Kovid-19 Platformu'nu oluşturduklarını ve bu alanda yapılacak çalışmaları desteklemek üzere bir gayret başlattıklarını vurguladı.
Varank, bu platform altında bu dönemde 17 proje desteklediklerini ifade ederek, bunlarda 8'inin aşı projesi, 9'unun ise ilaç geliştirme projesi olduğunu belirtti.
Yurt dışındaki hocalarla ve oradaki araştırma laboratuvarlarıyla irtibat halinde olduklarını anlatan Varank, "8 tane aşı projemiz çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Aşılması gereken konular ve atılması gereken adımlar var. 8 aşı projemizden 4'ünde hayvan deneyleri aşamasına gelmiş durumdayız. Bu alanda sadece Türkiye'ye değil tüm insanlığa fayda sağlayacak başarı elde etmek istiyoruz. Tüm dünyaya katkısı ve şifası olacak projeleri Türkiye olarak neticelendirmiş oluruz." şeklinde konuştu.
Varank, yerli ilaçla ilgili bu ay içinde verecek müjdeleri olduğunu belirterek, "Bu ilaçlar şu an hastalıklarda kullanılan ilaçlar. Sadece bunun yerli sentezlerini geliştirilerek ilaçlarımızı üretmiş olacağız. Kovid-19 tedavisinde kullanılan 2 ilacın yerli sentezini bu ay içinde tamamlamış olacağız." dedi.
Yerli otomobil için çalışmalar devam ediyor
Yerli otomobilin ÇED raporunun olumlu şekilde neticelendiğini anımsatan Varank, şunları kaydetti:
"Teşvik kararnamesi yayınlandı, biz de kendilerine teşvik belgelerini verdik. Uygun bir takvime göre temel atma kısa bir süre sonra gerçekleşecek. Şu anda hedeflenen sürelerle ilgili büyük oynamalar beklemiyoruz. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), Türkiye'nin Otomobili'ni planlanan zamanda Türkiye'nin yollarına çıkaracak diye hazırlıklarını devam ettiriyor. Proje sadece bir otomobil projesi olarak bakmıyoruz. Otomotiv endüstrisi çok hızlı bir şekilde dönüşüme uğruyor. Bu dönüşümdeki fırsat penceresini değerlendirecek bir adım atmamız gerekiyordu."
Varank, sanayi ve teknoloji alanında uygulayacakları politikalarla ülkenin geleceğinin çok daha parlak olacağına inandıklarını vurgulayarak, hedeflerinin Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına katmak olduğunu, burada da üretimin payının önemli olduğunu söyledi.