İSTANBUL (AA) - Asrın İşadamları Derneği (ASRİAD) Genel Başkan Yardımcısı ve Plastik Sektör Komisyon Başkanı Mehmet Uysal, plastik ham maddesinde yaşanan yüzde 100'ün üzerindeki fiyat artışlarının, petrokimya üreticisi konumundaki kartellerin salgın sürecini bahane göstererek fabrikalardaki üretimi durdurması ve arzı kısması sonucu ham maddenin piyasada azalmasından kaynaklandığını belirtti.
ASRİAD açıklamasında görüşlerine yer verilen Uysal, plastik sektöründe, özellikle yurt içi piyasada yaşanan fiyat artışları ve ham madde sıkıntısından kaynaklanan mevcut durumun fabrikalardaki çarkları durdurduğunu enflasyona da önemli derecede olumsuz etki yaptığını kaydetti.
Gayri safi milli hasıla içerisinde 35 milyar dolar payı olan, yaklaşık 350 bin çalışanı ile 1 milyon üzerindeki insana ekmek sağlayan plastik sektörünün tarihinin en zor sürecini yaşadığını aktaran Uysal, "Piyasalar normalleşene kadar plastik ham maddelerindeki ithalat vergilerinin geçici süreliğine sıfırlanmasını bekliyoruz. Özellikle pandemi döneminde dünyada faaliyet gösteren petrokimya firmalarının bir kısmının mücbir sebeplere bağlı olarak üretimi durdurması, kalanının ise üretimlerini azaltması ve tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar, global piyasalarda olduğu gibi Türkiye'de de plastik ham madde fiyatlarının hızla yükselmesine neden oldu." değerlendirmesinde bulundu.
- "Üreticilerimiz ham madde fiyat artışı neticesinde rekabet güçlerini kaybediyor"
Uysal, plastik sanayiinde geçen yıl tüketilen 10,5 milyon ton ham maddenin yaklaşık olarak yüzde 15'inin yurt içinde üretildiğini, kalan yüzde 85'lik kısmın ise ithalat yoluyla temin edildiğini ifade etti.
Son dönemde fiyatı yüzde 140'lara varan artış gösteren polipropilen (PP), polietilen (PE), polivinil klorür (PVC) ve benzeri ürünlerde ise yurt içi üretimin talebin ancak yüzde 10'unu karşıladığının altını çizen Uysal, şunları kaydetti:
"Üreticilerimiz hem ham madde fiyat artışı hem navlun artışı neticesinde rekabet güçlerini hızlı bir şekilde kaybediyor. 6 ay öncesinde Uzak Doğu'dan yapılan ithalatta 1.500-2 bin dolar bandında olan navlun günümüzde 10 bin dolara kadar çıktı. Bu da hem ham madde temininde büyük zorluk yaşatırken hem de fiyatları makul düzeyin çok üzerinde olumsuz etkiliyor. Ham madde zammı, enflasyonu tetikleyecek. Plastikteki fiyat artışları, içtiğimiz sudan marketlerdeki gıda ürünlerine, tarımdan hazır giyime, otomotivden beyaz eşyaya, inşaattan elektroniğe, çocuklarımız için önemli olan oyucağa ve en önemlisi medikal ve ilaç sektöründeki ürünler ile ambalajlarına kadar hayatın her alanında pek çok üründe maliyet ve fiyat artışlarını beraberinde getiriyor. Önlem alınmadığı takdirde devletin enflasyon hedeflerini tutturması da mümkün olmayacak.
Dar gelirli vatandaşın vazgeçilmezi olan makarna fiyatının yüzde 16'sını ve plastik şişede satılan rafine ay çiçek yağının maliyetinin yüzde 11'ini ambalajları oluşturuyor. Keza aynı durum tekstil ürünlerinde de geçerli. Ham madde fiyatlarındaki artışlar bu ürünlere de otomatik olarak yansıdığı için ciddi bir enflasyon artışı anlamına gelirken vatandaşlarımızın da bütçesini olumsuz etkiliyor."
Uysal, Türkiye'de hızla büyümekte olan plastik geri dönüşüm sektörünün de yurt içi arz güvenliğine büyük fayda sağlayacağına inandığını belirterek, "Yurt içinde sağlıklı işleyen bir toplama-ayrıştırma sistemi kuruluncaya kadar plastik atık ithalatına yoğun denetimle devam edilmesi önemli." ifadelerini kullandı.