Tarih: 26.08.2019 10:31

Arıların ürettiği propolisi dünyaya sunan Türk kadın girişimci

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA)- Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, BEE’O markasıyla İTÜ ARI Teknokent’te, dünyaya açılan bir girişimciliğe imza atarak ülkemize çoğunlukla Çin’den ithal edilen propolisin ilk kez Sözleşmeli Arıcılık modeli yerli üretimini başlattı. Samancı, geliştirdiği Anadolu propolisi içeren ürünlerini ABD'den Güney Kore'ye çok sayıda ülkeye ihraç ediyor.

BEE’0’dan yapılan açıklamaya göre, kovandan elde edildiği ham haliyle insan vücudu tarafından sindirilemeyen propolisi insan tüketimine uygun hale getiren Tanuğur, İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te geliştirdiği Ar-Ge yöntemiyle, propolisin içerisindeki antioksidan maddeleri maksimum düzeyde elde etmeyi başardı.

Tanuğur, BEE’O markasıyla İTÜ ARI Teknokent’te propolis, arı sütü, ham bal, polen ve arı ekmeği içeren inovatif ve katma değerli, tamamen doğal karışım, damla, sprey, şurup, tablet, çikolata, kozmetik ve benzeri formlarda yeni ürünler geliştirmeye devam ediyor. Geliştirdiği Anadolu propolisi içeren ürünlerini ABD, Güney Kore, Almanya, Hollanda, Belçika, İngiltere, Fransa, İsveç, Avusturya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan, Pakistan ve KKTC'ye ihraç ediyor.

BEE’O, Türkiye genelinde 250 bin kovandan elde ettiği değerli ürünleri tüm doğallığı ve saflığını koruyarak insan tüketimine sunuyor. Geliştirdiği Sözleşmeli Arıcılık modeliyle arıcılar ile birebir çalışan marka, onlara ekipman, malzeme ve eğitim desteği veriyor, kontrollü koşullarda üretim yaptırıyor. BEE’O’nun alım garantisi vererek “adil ticaret” sağladığı arıcılar, ürünü nasıl satacağı endişesini gütmeden doğrudan üretime ve kaliteye odaklanabiliyor.

Ürünler İstanbul Teknik Üniversitesinde analiz ediliyor ve BEE’O uzmanlarının kontrolünde işlenerek dünyanın dört bir yanına ulaşıyor. Ülkemizde bal dışındaki diğer arı ürünlerinin üretimini artırarak hem arıcılar için ayrı bir gelir kaynağı hem de ekonomi için bir katma değer sağlayan marka, beş yıl içerisinde, çoğu inovasyon olmak üzere, ulusal ve uluslararası toplam 28 ödüle layık görülme başarısına ulaştı.

- Yüzde 100 katma değer

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tanuğur, 5 yaşındaki oğlunun bağışıklık sorunundan hareketle bu ürünler ile tanıştığını belirterek, “Propolisin ve arı sütünün ülkemize çoğunlukla Çin’den ithal edildiğini öğrenince, Sözleşmeli Arıcılık modeliyle yerli üretimini başlatmak adına, eşim Ziraat Yüksek Mühendisi Arıcılık Uzmanı Taylan Samancı ve İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile birlikte KOSGEB destekli Ar-Ge projesiyle firmamızı İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te kurduk. Şu anda geldiğimiz noktada, Anadolu propolisi ile değerli ödüllere layık görülmekten çok mutluyum.” ifadelerinde bulundu.

Tanuğur, Anadolu propolisinin diğer ülkelerde üretilen propolis türleriyle karşılaştırıldığında çok özel olduğunu da belirterek, “İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışmada, Brezilya, Çin, Arjantin ve Türkiye’de üretilen propolisleri karşılaştırdık. Çalışmanın sonucunda, Anadolu propolisinin farklı ülkelerde üretilenlere kıyasla çok özel bir antioksidan profiline sahip olduğunu ortaya koyduk. Bazı fenolik ve flavanoidler dünyada sadece Anadolu propolisinde bulunuyor. Bu da Anadolu propolisini çok özel kılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Arıların doğal döngü açısından önemine dikkati çeken Tanuğur, şunları kaydetti:

“Arılar tozlaşmada çok önemli bir rol üstleniyor; tozlaşmanın yüzde 80’i onlar sayesinde gerçekleşiyor. Tozlaşma demek yeşil, tarımsal üretim, bitki, hayvan, canlı demek. Dolayısıyla arı olmazsa canlı olmaz, yaşam olmaz. Bu yüzden yaşamın doğal döngüsü açısından arılar çok kıymetli bir yere sahip. Bu yüzden arıları korumalı, arıcılığı geliştirmeliyiz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —