Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle, “Unutmadık Unutmayacağız” konulu online söyleşi programı düzenlendi.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle, “Unutmadık Unutmayacağız” konulu online söyleşi programı düzenlendi.
MTÜ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MTÜ-UZEM) sistemi üzerinde gerçekleşen “Unutmadık Unutmayacağız” konulu e söyleşi programı üniversite tarafından hazırlanan 15 Temmuz özel videosu ile başladı. “Unutmadık Unutmayacağız” konulu e söyleşi programın açılışını yapan MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, konuşmasına 15 Temmuz’un yıl dönümünde vatan uğruna canını veren kahraman şehitleri rahmetle, gazileri minnet ve şükranla anarak başladı. Karabulut, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, milletimizin kurtuluş mücadelesi sonrası işgal girişimi ve vatanımızı yok etmeye yönelik vermiş olduğu ikinci bir mücadelenin zafer günüdür. 15 Temmuz’da ülke olarak, millet olarak tarihimizin en büyük ve en alçak ihaneti ile karşı karşıya kaldık. Uluslararası güçler FETÖ/ PDY terör örgütü şebekesinin ihanetiyle devletimizi yıkma operasyonu gerçekleştirildi. Ancak, 15 Temmuz gecesi en karanlık yapılmak istenen gün, tanklara, uçaklara meydan okuyan milletimizin fedakârlığı ile demokrasi tarihimiz için en önemli bir gün oldu” dedi.
“15 Temmuz’da vatanın bölünmez bütünlüğünü de savunmuştur”
Karabulut, “Milletimiz cesareti ve mücadelesiyle, uluslararası güçlere ve onların vesayetini yürüten hain işbirlikçilerine Çanakkale ruhunu bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle 15 Temmuz ruhuna sahip çıkmalıyız, unutmamalıyız ve unutturmamalıyız. Eğer 15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı belki de biz bugün bu başarıları göstermeyip milli birlik beraberlik gösteremeyecektik. Milletimiz 15 Temmuz hain darbe girişiminde vesayet odaklarına karşı sadece demokrasi değil, vatanın bölünmez bütünlüğünü de savunmuştur. Aynı ihanetleri yaşamamak için çok dikkatli olmak durumundayız” ifadelerini kullandı.
“Onlar vatanlarına hizmet eden gençler olarak yetişecekler”
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen mezuniyet töreninde bir öğrencinin ifade ettiği sözlerine değinen Karabulut, duygu dolu anlarını anlattı. Karabulut, “3 yılda çok önemli mesafeler alındı. 2 gün önce gerçekleştirdiğimiz mezuniyet törenimiz de de öğrencilerimizin, velilerimizin sevinçleri, o gözlerinde ki pırıltı, devletine vatanına hizmet etme hevesleri, bizlere ne kadar doğru işler yaptığımızı gösteriyor. Bir öğrencimiz şu sözleri kullandı ve beni çok gururlandırdı. ‘Hocam bize bu fırsatı verdiğiniz, hayata hazırladığınız için çok teşekkür ederim, ben devletimize bu borcumu her zaman çalışarak ve üreterek ödeyeceğim, sizin gibi devletime hizmet edeceğim.’ Evet bu cümle benim için çok anlamlıydı. Bizler öğrencilerimize hizmet edeceğiz, onlar vatanlarına hizmet eden gençler olarak yetişecekler” şeklinde konuştu.
Rektör Prof. Dr. Karabulut üniversitenin kuruluşu ve destekleri için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, YÖK Başkanı Yekta Saraç’a ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletip, “Bir kez daha verilen destekler için her zaman yanımızda olduğu için, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere YÖK Başkanımız Yekta Saraç’a, YÖK Üyelerine, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İhanetçilere, hainlere karşı dimdik duran, ölümüne bu vatanı, bayrağı ve ezanı savunan milletimiz, bu ruhunu dün olduğu gibi bugün ve yarında yaşatmaya devam edecektir” şeklinde ifade etti.
Rektör Karabulut, “15 Temmuz Demokrasi Zaferinin kazanılmasında gözlerini kırpmadan seve seve ülke ve millet için canlarını fedan eden şehitlerimiz ile birlikte tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum” ifadeleri ile sözlerine son verdi. MTÜ’de görevli Dr. Öğr. Üyesi Gül Seda Acet İnce de, 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Yaşananlar konulu sunumunda, “Türk siyasi tarihimizde birçok darbe yaşanmıştır ve her seferinde ülkenin toparlanması ve eski seviyesine ulaşması çok uzun zamanlar almıştır. Ancak 15 Temmuz 2016’da yaşanan daha öncekilerden çok daha farklı ve çarpıcı olmuştur” ifadelerini kullandı. İnce, “15 Temmuz darbe girişimi, 15 Temmuz 2016 gecesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandıran FETÖ mensupları tarafından yapılmaya çalışılan başarısız darbe girişimi olarak tarih sayfalarında yerini almıştır. Diğerlerinden farklı olarak ‘şanlı direniş’ şeklinde tanımlanmakta ve şanlı Türk tarihinin önemli gelişmelerinden biri olarak anılmaktadır. İşte o en karanlık gecenin aydınlığa ulaşmasını sağlayan en önemli gelişme de bu çağrı oldu. 15 Temmuz darbe girişimi Türk halkının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı sonucu meydanlara inmesi sayesinde önlenmiş oldu. Saatler içinde gece aydınlanmaya başlarken milletimiz bu girişimi engellemeyi başardı. Darbe girişiminin toplumda yol açtığı travma, sarsıntı tam anlamıyla henüz geçmiş değildir. Hain darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti ancak 251 vatandaşın şehit olduğu, 2196 vatandaşın da gazi olduğu karanlık gecede yaşananlar hafızalardaki tazeliğini koruyor” şeklinde konuştu.
“Vatanıma halel gelmesin”
Battalgazi Melek Yüksekokulu Öğr. Grv. Cumali Aydoğan ise sözlerine “Unutma ve Unutturma” diyerek başladı. Aydoğan, “15 Temmuz 2016 tarihinde bu devlet ve bu aziz millet büyük bir ihaneti yaşadı. Peki nedir ihanet? Yaşadığın toprağa, gölgesinde huzur bulduğun bayrağa, seni sarıp sarmalayan, yetiştiren devlete yapılacak her türlü hainliktir. Türkiye’de bir darbeler tarihi var. Ülkemizde neredeyse ortalama 10 yılda bir darbe ile karşı karşıyayız. Cumhuriyet tarihinde darbeler 1960 ta başlayıp en son 15 Temmuz’da darbe girişimi gerçekleşmiştir. Garip ama gerçek: önceki darbelerde yürüyüş düzenleyen ayaklar ile 15 Temmuz darbecilerini alkışlayan eller, aynı vücudun organları 15 Temmuz gecesi insanlar vatanını sahiplenmek için seferber oluyorlar. İnsanlarda korku yok endişe yok. Abdestler alınıyor şahadet namazları kılınıyor, çoluk çocuğa hakkını helal et deyip evlerden çıkılıyor. Can mı vereceğim umurumda değil vatanıma halel gelmesin deniyor. Bu ülkenin hain kontenjanı her zaman yüksek olmuştur. Hainlere karşı milletimizin aziz evlatları, gerekirse ölürüz, fakat vatanımızın öldürülmesine müsaade etmeyiz demiştir. Vatanını-milletini sevenler, bayrağı, ezanı için yola koyulmuştur” ifadelerine yer verdi.
“Tek yürek olarak darbecilere gereken cevap verilmiştir”
MTÜ Öğr. Grv. Nurşen Yıldırım, “15 Temmuz öyle bir mücadeledir ki, 251 şehit verilerek kazanılmış mukaddes bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır. O gece bu hain kalkışmayı gerçekleştirenler, milletimizin cesareti ve iradesiyle bu kalkışmayı nasıl bastırdığını da görmüştür. Bu noktada vatan uğruna canını veren şehitlerimizi rahmetle, 15 Temmuz gazilerimizi de minnetle anıyorum” ifadelerini kullandı.
Yıldırım “Demokrasi nöbetlerinde bir araya gelen halkımız birlik olarak, el ele vererek, tek yürek olarak darbecilere gereken cevabı vermiştir. Milli duyguların tezahürü ile müthiş bir destan yazılmıştır o gece. Ve halkın darbe girişimi karşısındaki kararlı tavrı adeta tarihin seyrini değiştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi: “Bazen tek bir kahraman koskoca bir milletin kaderini değiştirir. 15 Temmuz’da ülkemizin dört bir yanında milyonlarca kahraman ortaya çıkmış ve kendileriyle birlikte tüm milletin geleceğine damga vurmuştur.” Bu ülke güzel günlerin, aydınlık yarınların ülkesidir. Darbeci zihniyetlere asla teslim olmayacaktır” şeklinde sözlerine son verdi.