Muş’ta hem çiftçilikle uğraşıp ailesine yardımcı olan hem de eğitimini sürdürmeye çalışan Bünyamin Dönmez, zor şartlar artında azimle çalışarak tıp fakültesini kazanmanın mutluluğu yaşıyor.
Merkeze bağlı Kıyık köyünde yaşayan Sadettin ve Sultan Dönmez çiftinin oğlu Bünyamin Dönmez, okuldan kalan boş zamanlarında çiftçilik yapan ailesiyle hem tarlada çalıştı hem de üniversite sınavlarına hazırlandı. Dönmez, hazırlandığı Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) derece elde ederek Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesine yerleşti.
Tek geçim kaynakları çiftçilik olan Dönmez ailesinin 9’uncu çocuğu Bünyamin, tıp fakültesini kazanmanın sevincini ailesiyle yaşıyor. Sabahın ilk ışıklarında traktörle bostanın yolunu tutan Bünyamin, hem tarlada çalışıyor hem de hem de hasadı yapılan arpaları kamyona yüklemeye yardımcı oluyor.
“Mahsullerimizi satarak geçimimizi sağlıyoruz”
5 kız, 4 erkek olmak üzere 9 kardeş olduklarını ifade eden Bünyamin Dönmez, Muş Uğur Lisesinden mezun olduğunu ve okuldan kalan zamanlarını babasına yardım ederek değerlendirdiğini söyledi. Babasının yaşının ilerlediği için ona yardımcı olduğunu anlatan Dönmez, “Bostanda sebze yetiştiriyoruz, arpa ve buğday ekiyoruz. Onları satarak geçimimizi sağlıyoruz. Hem çalışıp hem okumak zor oluyor. Bazen aileme yardım etmek zorunda kalıyorum ve bu nedenle derslerimde geride kalıyorum. Köyde yaşayan öğrencilerin en büyük dertlerinden biri çalışmak bence. O yönden zor oluyor hem konuyu kaçırıyorsun hem de hocayı dinleme fırsatın gidiyor. Ekstra çabalarla tekrar konuyu öğrenmeye çalışıyorum. Ama her şeye rağmen insan çalışınca her şeyi yapabiliyor. Ben de birçok konuyu kendim çalışarak hallettim” dedi.
“Tıp fakültesi benim hayalimdi”
İnsanın azmedip çalıştığında başaramayacağı hiçbir şey olmadığını vurgulayan Dönmez, “Emeklerimin karşılığı olarak Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Tıp fakültesi benim hayalimdi. Küçüklükten beri hep doktor olmak istiyordum. Doktor olmak istediğim için tıp fakültesini seçtim. Bu bölümü kazandığım için de çok mutluyum. Biz köyde çiftçilikle uğraşıyoruz. Mahsullerde yaz mevsiminde oluyor. Kışın yapacak bir işimiz yok. İlkbaharda çalışmaya başlayıp sonbahara kadar bunu sürdürüyoruz. İhtiyaçlarımızı karşılamak için öğrenci olarak hem okuyup hem de aileme yardım etmem gerekiyor. Çünkü ikisinin aynı anda olması lazım. Bazen ikisi aynı zamana denk gelebiliyor ama okul ve işi aynı anda yürütmem gerekiyor. Yeri geldi tarlaya gittim ve o yorgunluğa rağmen evde de çalışmak zorunda kaldım. O yorgunlukla verim düşüyor ama mecburen böyle olması lazımdı” diye konuştu.