Tarih: 08.10.2019 18:56

Türkiye Barış İçin Savaşta

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında, güvenliğini tehdit eden, terör örgütü DEAŞ başta olmak üzere Suriye'nin kuzeyinde mevcut teröristleri etkisiz hale getirmek ve sınır güvenliğini sağlamak için 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattı.

Operasyonun ilk gününde, Gaziantep'in Karkamış ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Cerablus ilçesi, 23 Şubat 2017'de ise Bab ilçesini DEAŞ'tan kurtaran Mehmetçik, iki ilçe arasındaki 2 bin 55 kilometrekare alana yayılmış yerleşim yerlerini 217 günde teröristlerden arındırdı.
Fırat Kalkanı Harekatı ile terör örgütü DEAŞ ile göğüs göğse mücadele eden koalisyon içindeki tek ordu olan Türk Silahlı Kuvvetleri, 7 ay gibi bir sürede 3 binden fazla DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdi. Böylece terör örgütünün çöküş sürecini başlatan Mehmetçik, bölgenin bu tehditten kurtulmasını sağladı.

Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın, 29 Mart 2017'de harekatın bittiğini duyurmasının ardından TSK ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birlikleri, bölgenin güvenliğini sağlamaya ve terör nedeniyle yerinden edilen sivillerin geri dönmesi için gerekli koşulları oluşturmaya odaklandı.

Bu kapsamda Türkiye'de eğitilen binlerce yerel polis göreve başladı. Hayatın normale dönmesi için sağlık, eğitim ve hizmet alanlarına da yoğun katkıda bulunan Türkiye'nin desteği sayesinde bölgenin nüfusu, harekatın üzerinden geçen üç yılda 2 milyona yaklaştı.

SONRAKİ HEDEF AFRİN'DEKİ TERÖR YUVALARI

Fırat Kalkanı Harekatı'nı başarıyla tamamlayan Türkiye'nin bir sonraki hedefi ise Suriye'nin kuzeybatısında Afrin bölgesindeki terörist yuvaları oldu.

Türk Silahlı Kuvvetlerince, hudutlarda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ'a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak üzere, 20 Ocak 2018 saat 17.00’den itibaren Zeytin Dalı Harekatı başlatıldı.

Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) terörle mücadeleye yönelik kararları ve Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi'nin 51’inci maddesinde yer alan "Meşru Müdafaa Hakkı" çerçevesinde harekatı başlatan TSK, faaliyetlerini Fırat Kalkanı Harekatı'nda da olduğu gibi "Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı" çerçevesinde yürüttü.

Harekat kapsamında 4 bin 500'den fazla teröristi etkisiz hale getiren TSK, 200'den fazla meskun mahali terör örgütü üyelerinden arındırarak 2 bin kilometrekarelik alanda kontrolü sağladı.
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —