Türkiye Gazetesi köşe yazarlarından M. Necati Özfatura, bugünkü yazısında, bölgedeki savaşların ABD ve İsrail toplumunu bir arada tuttuğunu belirterek bu oluşumların savaşsız var olamayacağını ifade etti.
Savaş ABD ve İsrail toplumunu bir arada tutuyor. Savaş sebebiyle İsrail, ABD ve dünyanın her köşesindeki Yahudi’den ve FETÖ’den para alıyor. Savaş biterse bu para akışı durur.
Savaş sebebiyle olağanüstü politika icra ediliyor. Ve yine savaş sebebiyle halkın şikâyetleri asgariye iniyor. Ayrıca Büyük İsrail Projesi “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail” ancak savaş yoluyla gerçekleşiyor. ABD’ye gelince, savaşlar sona ererse ABD ekonomisi çöker. ABD ekonomisi silah sektörüne dayanır.
Geçmişte ABD ile Sovyetler Birliği arasında Küba ihtilafında Sovyetler Birliği geri adım atınca Kennedy silahlanmaya ayrılan paranın bir kısmını halkın refahına, miadı dolmuş yollar, köprüler, okullar, altyapılar, metrolar ve kamu binalarına harcamayı düşündü. (Şu anda Trump’ın düşündüğü gibi). Ve Teksas Dallas’ta suikast ile katledildi.
Suikastı düzenleyen Teksas Cuntasının başında başkan yardımcısı Johnson bulunuyordu. Ve ilk imzası (icraatı) Kennedy’nin merkez bankasına vermiş olduğu dolar basım yetkisini iptal edip Yahudi ailesinin bankasına vermek oldu.
Kış turizmi (kayak merkezleri) için “kar” ne ise silah sektörü için savaş aynı şeydir. En çok silah satan ABD’dir. Güvenlik Konseyi daimi üyesi (yani beşli çete) dünya ülkelerine en çok silah satan ülkelerdir. Bunun için bu “Beşli Çete” barıştan değil savaştan yanadır.
İsrail ABD ve İngiltere’nin eseri ve ABD de Yahudi’nin eseridir. Filistinlilerin binlerce yıllık vatanı olan Filistin, ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batı’nın desteği ile Yahudi terör örgütleri yüzde 88’ini gasbetti.
2.5 milyon (şu anda 4 milyon) Filistinli vatanlarından sürgün edildi. İsrail Orta Doğu’da İslam dünyasının göğsüne (bağrına) saplanmış bir hançerdir. Büyük İsrail “Arz-ı Mevud” için Orta Doğu yalnız kaosa değil, kan ve gözyaşı ile savaşlara sürüklendi. Savaşlar bitmedi sadece savaşanlar değişti. Bununla kalmadılar mezhep savaşları için zemin hazırladılar.
Saldıran İsrail ve Batı’nın bahanesi “İsrail tehlikede imiş ve saldırıya maruz kalıyormuş”. ABD 112 yılda 135 silahlı saldırı yaptı. 135’inci saldırı Irak’ın işgali ve 2 milyon Iraklı Müslümanın katli ile neticelendi.
Bertrand Russel Barış Vakfı yöneticisi Ken Coates’e göre; “Irak’ın Birleşmiş Milletlere yolladığı 11.800 sayfalık dosyayı ABD fotokopi çektirmek bahanesiyle alıp 8000 sayfasını çaldı ve Güvenlik Konseyi’nin geçici 10 üyesine 8 bin sayfa eksik olarak geri verdi.”
Meksika’nın en büyük üniversitesi olan “Meksika Ulusal Otonom Üniversitesi” siyaset bilimi öğretim görevlisi Pablo Moctezuma Barragan’a göre; "Meksika uzun yıllar boyunca ABD’nin boğazına takılan bir kılçık oldu. ABD savaş yoluyla topraklarımızın yarısından fazlasını çalmıştır. 4,5 milyon kilometrekarelik bir toprağın sadece 1,9 milyon kilometrekaresi bize kalmıştır. ABD bize karşı 40’tan fazla askerî saldırı düzenledi… Yani bizler sürekli ABD tehdidi altında bulunduk.
Bakın ABD Afganistan’a saldırdığı zaman o ülkede herhangi bir afyon üretimi yoktu. Bugün ise Afganistan dünyanın bir numaralı afyon üreticisi konumunda.
ABD Vietnam’a girdi ve dünyanın bir numaralı eroin üreticisi hâline getirdi. ABD yenildi. Eroin üretimi durdu. ABD askerleri 2000 yılından bu yana 12 yıldır Kolombiya’da ve bu ülke dünyanın en önemli kokain üreticilerinden biri olmaya devam ediyor. ABD bir yandan devleti bir yandan da çeteleri silahlandırıyor sonra birbirinin üzerine sürüyor."
Trump bunlara son vermek ister ama kendi sonunu hazırlar. CIA yedi bölümden ibarettir. Sadece biri istihbarat ile uğraşır. Uyuşturucu ticareti, köle ticareti (genç kız ve çocuk) kaçakçılığı, organ nakli ticareti, işkence bölümü, ülkelerde darbe ve iç savaşları hazırlayan çeşitli bölümler vardır.
Allahü teala asla ve asla zulmetmez. Zulüm sıfatı yoktur. Ama diniden uzaklaşanlara bir zalimi musallat eder. Geçmişte Yahudi’nin emrindeki İngilizler bu zulmü yaptılar. Şimdi yine Yahudi’nin emrinde ABD ve O’nun çömezi İngiltere zamanımızın Moğol istilası ve zulmünü yapıyorlar.
Meksikalı siyaset bilimci Pablo’ya göre: “NAFTA 1994’te Kuzey Amerika Serbest Ticaret Antlaşmasından sonra suç oranları ve uyuşturucu ticareti arttı. ABD’ye göre sorun biziz. Oysa uyuşturucuyu satın alanlar, dağıtanlar, kirli parayı aklayanlar onlar.
600 milyar dolar düzeyinde bir para ABD’de aklanmıştır. Silahı satan yine onlar. Bu yüzden uyuşturucu çeteleri meselesi ABD’nin meydana getirdiği sorun, ülkelere müdahale için bir gerekçedir.