Dünya Bankası afet değerlendirme raporunda Türkiye’deki depremin 34.2 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açtığı belirtildi.
Dünya Bankası depremin ülke ekonomisine etkilerine ilişkin çalışma yaptı. Dünya Bankası'nın yayınladığı hızlı hasar değerlendirme raporuna göre, 6 Şubat'ta meydana gelen iki büyük deprem Türkiye'de ülkenin 2021 yılı GSYH'sının yüzde 4'üne karşılık gelen yaklaşık 34.2 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açtı.
Rapor ayrıca iyileştirme ve yeniden inşa maliyetlerinin çok daha fazla olacağını, potansiyel olarak bu rakamın iki katına ulaşacağını, ekonomideki aksamalarla ilişkili GSYH kayıplarının depremlerin maliyetini daha da arttıracağını ortaya koydu.
Dünya Bankası Grubu ve ortaklarının Türkiye'de gerçekleştirecekleri ilk müdahaleler için bilgi girdisi sağlamak ve hükümetin iyileştirme ve yeniden inşa planlamasını desteklemek için hazırlanan raporda, devam eden artçı şokların zaman içinde bu hasar tahminini daha da yukarı çıkarabileceği belirtilmektedir. 6 Şubat tarihinde yaşanan 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki depremler ile bunların ardından yaşanan 7 bin 500'ün üzerindeki artçı sarsıntı ve iki ilave deprem, Türkiye'nin güneyindeki 11 ilde çok ağır bir hasara yol açarak ülkenin 80 yıldan uzun bir süredir yaşadığı en büyük afet olarak kayda geçti.
Raporda, “Bu bölge aynı zamanda Türkiye'de yoksulluk oranının en yüksek olduğu illerden bazılarını içermektedir ve Türkiye'deki toplam Suriyeli mülteci nüfusunun neredeyse yüzde 50'sini oluşturan 1,7 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmaktadır.
Türkiye'deki doğrudan fiziksel hasarlar üzerinde odaklanan Küresel Hızlı Afet Sonrası Hasar Tahmini (GRADE) Raporunda, 1,25 milyon insanın yaşadığı binaların orta ila ağır derecede hasar görmesi veya tamamen çökmesi nedeniyle geçici olarak evsiz hale geldiği tahmin edilmektedir. Raporda ayrıca tahmin edilen hasarın yüzde 81'inin yaklaşık 6,45 milyon kişinin (Türkiye'nin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 7,4'ü) yaşadığı Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya ve Adıyaman illerinde meydana geldiği vurgulanmaktadır.
Doğrudan konut hasarı 18 milyar dolar
Konut binalarında meydana gelen doğrudan hasarlar toplam hasarın 18 milyar dolarını oluştururken, toplam hasarın 9,7 milyar doları konut dışı binalarda, 6,4 milyar doları ise altyapı tesislerinde meydana geldi” denildi.
Rapordaki hasar tahminleri, Türkiye ekonomisinin maruz kalacağı daha geniş çaplı ekonomik etkileri ve kayıpları veya doğrudan hasarlardan önemli ölçüde daha fazla olabilecek ve daha derinlemesine bir değerlendirme gerektirecek iyileştirme ve yeniden inşa maliyetlerini içermiyor.
Dünya Bankası Grubu'nun Avrupa ve Orta Asya Bölgesinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “Bu afet sonucunda büyük kayıplar ve acılar yaşayan Türkiye ve Suriye halklarının acılarını tüm kalbimizle paylaşıyoruz. Küresel toplumun bu çok büyük ölçekli yardım ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak için seferber olmasını görmek ise cesaret vericidir. Dünya Bankası da Türkiye'nin iyileştirme çabalarını desteklemek için teknik uzmanlık birikimini ve finansman imkanlarını derhal harekete geçirmiştir” dedi.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de yaptığı açıklamada şunları vurguladı: “Bu afet Türkiye'nin karşı karşıya olduğu yüksek deprem riskini ve kamu ve özel altyapının dayanıklılığını arttırma ihtiyacını bir kez daha hatırlatmıştır. Afet riski yönetiminde lider bir kuruluş olarak Dünya Bankası, afete dayanıklı ekonomik toparlanma çabalarında Türkiye'nin yanında olmaya kararlıdır.”
Dünya Bankası 9 Şubat tarihinde yardım ve iyileştirme çabalarına yardımcı olmak için 1,78 milyar dolarlık bir başlangıç yardım paketi açıklamıştı. Söz konusu paket, Türkiye'deki mevcut iki proje kapsamındaki Şarta Bağlı Acil Durum Müdahale Bileşenleri (CERC) yoluyla acil olarak sağlanan 780 milyon dolarlık bir yardımdan ve bu afetten etkilenen insanları desteklemeye yönelik hazırlanacak 1 milyar dolarlık yeni bir acil durum iyileştirme projesinden oluşmaktaydı.