Tarih: 22.10.2024 11:46

Devlet Bahçeli, FETÖ elebaşı Gülen'in ölümü hakkında konuştu

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı.

Konuşmasına, "Belki bugünden sonra ülkemin şafağı bir başka sökecektir. Belki bugünden sonra Türkiye'nin prangaları tamamen kırılacaktır. Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne hız verme zamanıdır.

Bugün kitabın ortasından konuşacağım. Alışıldık söylem kalıplarından taşmanın vakti gelmiştir." diyerek başlayan Bahçeli, sözlerinin devamında terörist Fetullah Gülen'in ölümüne ilişkin bir değerlendirmede de bulunarak şu ifadeleri kullandı:

"FETO CASUSLUK EĞİTİMİ ALDIĞI ÜLKESİNDE ÖLDÜ"

FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Casusluk eğitimi aldığı ülkesinde öldü gitti. Dilerim Allah'ın azabıyla kahrolması, cehennemde ebediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir.

EKONOMİYE DAİR MESAJLAR

Muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin ilk adımını atmış olacağım. Türkiye'nin çözemeyeceği, altından kalkamayacağı, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim, sırt sırta verelim. Türkiye ekonomisi çok şükür şiddetli fırtınayı atlattı. Mahvolduk diyen felaket tellallarının yüzünü kızartmıştır. Türkiye'nin ekonomi alanında gösterdiği performans anlamlı ve değerlidir. Enflasyon ve hayat pahalılığı her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir.

Bu konudaki şikayetleri ortadan kaldırmak görevimizdir. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır. Kabinenin yanındayız, ekonomi politikalarına güveniyoruz. Döviz kuru, faiz ve enflasyon kuşatmasını güç birliği yaparak kıracağız.

"HAYAT PAHALILIĞINA NEŞTER VURACAĞIZ"

Her vatandaşımızdan bir bahane ile 750 lira almak yerine, tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten pay vermek hayal değildir. Emek ve alın teri bizim vazgeçilmez değerimizdir. Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz, kayıt dışılığa neşter vuracağız. Muhalefetin çizdiği asılsız tabloları başlarına külah diye geçireceğiz. Çılgın Türklerin neler yapacağını dünyaya göstereceğiz.

YENİDOĞAN ÇETESİNE DAİR

Diyarbakır'da Narin, Tekirdağ Malkara'da Sıla, İstanbul'da İkbal ve Ayşenur evlatlarımız hepimizin yüreklerini kavurarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Böyle sapıklar maalesef her toplumun ortak sancısıdır. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masum ve mazlum her insana kastedenler...

Yenidoğan bebeklerin ölümlerine neden olan, insanın aklına getiremeyeceği yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar sadece sağlık çalışanlarımızın değil, insanlığın yüz karasıdır. Bunlar olsa olsa tıbbi artık güruhudur. Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir, nasıl bu kadar yerin dibine geçebilir?

Namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanları soğutabilir. Hangi ceza yüreklere su serpebilir. Birbiriyle bağlantılı diğer vahim olayların sırayla gün yüzüne çıkması geçiştirilecek bir olay değildir.

Suçun önlenmesi ve suçluların yakasında tutulması milletimizin en haklı talebidir. Kahredici olayların zincirleme halinde ifşa edilmesi ve bunların provokasyon iklimini canlı tutması son derece kuşku vericidir. 47 kişi gözaltına alınmış ve 22 kişi tutuklanmış. Hastanelerin faaliyetlerin durdurulmuştur. Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuş, adli süreç zamanında işletilmiştir.

SAĞLIK BAKANI'NIN İSTİFASININ İSTENMESİ

Peki, Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Yargıya taşınmış ağır ve vahim olayı anında istismar etmek, önüne gelene çamur sıçratmak art niyetlilik hatta ahlaksızlık değil midir?

"SAVCIMIZI KUTLUYORUM"

Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP'yi karalayan şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin'i kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum. Kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır.

İSRAL'İN LÜBNAN'A YÖNELİK SALDIRILARI

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki; bugün doğru sayılan yanlış söyleniyor. Beşeriyet sonsuz dalgalanmalarla sallanıyor. Buna bağlı olarak huzursuzluk ve umutsuzluk salgın hastalık gibi yayılıyor. Sönmüş bir medeniyetin fosili değiliz. Bitmiş bir maçın yorumcusu değiliz. İsrail Yahya Sinvar'ı da katletti. İki gün önce İsrail vandallığı aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 80 kişiyi öldürdü.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Lübnan'da yaşayan Türkmen kardeşlerimize kapılarımızın açık olduğunu duyurması takdir edilecek bir tezahürdür. Türk Türk'e yardır, kardeştir ve sonuna kadar emanettir.

"SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAKTIR"

Güneyimiz yanarken, kuzeyimiz toz duman içindedir. Batımızda karanlık oyunlar planlanmaktadır. İç ve dış işgal cephesi gemi azıya almıştır. Objektif yorumları kendisinden duymak istediğimiz bir siyaset bilimci, güven bunalımının kök saldığını, tek çözümün erken seçim olduğunu zırvalayarak bunca sorun ortasında iç işgal cephesine hizmetkarlık yapmaktan utanmamıştır. Türkiye'de güven bunalımı yoktur. Bunayan bulaşık tipler vardır. Seçimler zamanında yapılacaktır, herkes siyasi hesabını buna göre yapmalı.

"ÇÖZÜM SÜRECİNE İHTİYACIMIZ YOK"

DEM'e uzattığım el günlerdir konuşuluyor, tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Birileri yine rahat durmuyor, samanlıkta iğne arayışına kalkışıyor. Yeni çözüm süreci iddiaları malumlarınız olacağı üzere gündeme geldi.

Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır.

Türkiye'nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek mecburidir ama kolektif kimlik ve etnik temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Kürt sorunu var demek, Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Devleti, asimilasyon politikasına hiçbir zaman teşne olmamıştır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —