Hatay’da depremde hayatını kaybeden vatandaşlar dini vecibeleri yerine getirilerek toprağa veriliyor. Üzerinden uzun zaman geçen cenazelerde dahi tüm şartların yerine getirildiğini belirten Konya İl Müftü Yardımcısı Abdullah Yalman, “Hiçbir eksik kalmadan, kefenlemesini sağlıyoruz, abdest almasını sağlıyoruz, cenaze namazını kılıyoruz ve defnedildikten sonra duamızla bütün vefat eden kardeşlerimizi Allah’ın rahmetine uğurluyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin vurduğu kentlerden biri olan Hatay’ın İskenderun ilçesinde çok sayıda vatandaş hayatını kaybetti. Depremde hayatını kaybeden vatandaşların defin işlemleri sosyal medyada da gündem oldu. İskenderun’da hayatını kaybeden vatandaşlar Çankaya Mezarlığında toprağa veriliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen personeller depremin ilk gününden itibaren cenazeler için çalışıyor. Yaklaşık 4 günde bir değişen ekipler, cenazelerin yıkanması, kefenlenmesi ve defnedildikten sonra dualarının okunması gibi tüm dini vecibeleri yerine getiriyor.
“Hiçbir eksik kalmıyor, bütün şartlar yerine getirilerek defin işlemi yapılıyor”
Depremde hayatını kaybeden vatandaşların cenazeleri için yapılan işlemleri anlatan Konya İl Müftü Yardımcısı Yalman, “Manevi destek ekibinin birinci görevi insanlarımızın cenazelerinin dinimize uygun ve cenaze sahiplerinin istedikleri şekilde teçhiz, tekvin ve defnedilmesinin sağlanmasıdır. İlk günden itibaren ekiplerimiz burada insanlarımızın cenazelerini dini son vazifelerini yapmak için her şeyi yapıyorlar. İnsanlarımızın cenazeleri buraya geldiği zaman öncelikle emniyet personellerimiz ve savcılarımız raporlarını hazırlayıp, cenazeyi bize teslim ediyorlar. Biz de cenazeyi aldıktan sonra kefenlenmesini sağlıyoruz. Artık yıkama imkânı kalmadığından dolayı zarurete binaen teyemmüm ile yıkamasını yapıyoruz. Sonra namazlarını kılarak, defnedilmek üzere mezarlığa gönderiyoruz. Orada defin edildikten sonra yine arkadaşlarımız son vazife olan Kur’an-ı Kerim’den sureler okuyor” dedi.
“Duygularımıza yenilmeden vazifemizi yapıyoruz”
Duyguları ifade etmenin güç olduğunu belirten Müftü Yardımcısı Yalman, birçok görevlinin ilk kez üzerinden zaman geçen cenaze ile karşılaştığını ifade etti. Cenaze yakını ile arasında geçen diyaloğu anlatan Yalman, “Dolayısıyla hiçbir olumsuz şey düşünmeden, hiçbir görevden yüksünmeden görevlerini yapıyorlar. Duygularımıza yenilmeden vazifemizi yapıyoruz. Tabii ki duygusallık var, üzüntü var, kalbimizde bir burukluk var ama bu vazifelerin yapılması gerekiyor. Zor şartlar altında ve zor bir duygu ortamında bu arkadaşlarımız dayanıklı bir şekilde bu vazifeleri yapıyorlar. Dün bir vatandaşımızın yakını depremde çıkan yangın nedeniyle yanmış ve neredeyse kül olmuş. Bu vatandaşımız oradan getirdiği birkaç avuç toprak ve külü getirip cenaze namazı kılınsın diye arkadaşlarımıza vermiş. Arkadaşımız o toprağı ve külü alıp, onu yine kefenlediler, cenaze namazını kılıp tekrar defnedilmek üzere mezarlığa gönderdiler. Dolayısıyla insanımızın hassasiyeti bu noktada” şeklinde konuştu.
Cenaze merasimi istemeyen kişiler içinde uygun imkânların sağlandığını vurgulayan Yalman, “Her düşünceden ve inançtan insan olabilir. Dini merasim istemeyen kardeşlerimize tüm imkânları sağlıyoruz. Biz üzerime düşen kefenlemeyi yapıyoruz. Dini merasim istemiyorlarsa cenazeyi kendilerine teslim ediyoruz” ifadelerini kullandı.