DEM Parti'den diplomatik çabalar ve barış umudu.
DEM Parti, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin detayları ve sonrasında TBMM'de gerçekleştirilen siyasi parti ziyaretlerinin samimi ve umut verici şekilde geçtiğini açıkladı. İmralı'da gerçekleştirilen görüşmeden sonra, TBMM turunda çeşitli siyasi parti başkan ve temsilcileriyle buluşan DEM Parti, sürecin olumlu ilerlediğini bildirdi.
PARTİLER ARASI GÖRÜŞMELER VE DİALOGLAR
DEM Parti'nin basına yaptığı açıklamaya göre, 28 Aralık'ta Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme sonrası, TBMM'deki siyasi parti ziyaretlerinin ve cezaevindeki siyasetçilere yönelik görüşmelerin diyalog ve barış odaklı olduğu vurgulandı. Partinin eş genel başkanları ve kurulları, ilkesel olarak barış sürecine destek bildiren siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları ile sürekli fikir alışverişinde bulunuyor.
ZİYARETLERIN ANA EKSENİ
DEM Parti, görüşme sonrasında kültürel ve tarihsel sorumluluklar ile demokratik siyasetin önemi üzerine odaklanmış. Ziyaretlerin ana ekseni, Öcalan ile yapılan görüşmenin sonuçlarını aktarmak ve ortaya çıkan yeni durumu değerlendirmek olarak belirlenmiş.
GÖRÜŞMELERDEN POZİTİF SONUÇ
Partiden yapılan açıklamada, görüşmelerin samimi ve umut verici şekilde geçtiği, liderler ve heyetlerin barış sürecine desteklerini açık bir şekilde ifade ettiği belirtildi. Ayrıca, sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde işlenmesi konusunda bazı kaygılar ve önerilerin olduğu da paylaşıldı.
ÇATIŞMAYI SONA ERDİRME ARZUSU
DEM Parti, tüm siyasi partilerin çatışmalı süreci geride bırakma yönünde ortak bir arzu ve iradeye sahip olduğunu, bu sürecin demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine katkı sağlaması gerektiğini vurguladı.
İKİNCİ GÖRÜŞME VE GELECEĞE DAİR UMUTLAR
DEM Parti, sürecin barışa ulaşma yönünde sağlıklı yöntemlerle ilerlemesi için Öcalan ile ikinci bir görüşme planladıklarını duyurdu. Kamuoyuna seslenen parti, bu çabaların desteklenmesinin, barışın ve çözümün inşasında önemli bir yapı taşı olacağını ifade etti.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"DİYALOG VE BARIŞ ODAKLI BU GÖRÜŞMELERİMİZ"
"28 Aralık 2024’te İmralı’da Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz görüşme sonrası, yine bu görüşmenin sonuçları ve kendisinin de istemi üzerine TBMM, siyasi partiler ve cezaevindeki siyasetçi arkadaşlarımızla bir dizi görüşme gerçekleştirdik.
3 Ocak’ta TBMM Başkanı Sn. Numan Kurtulmuş’la başlayan ziyaret ve görüşmelerimiz Milliyetçi Hareket Partisi, Gelecek Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Deva Partisi ve Yeniden Refah Partisi başkan ve temsilcileriyle devam etti.
11-12 Ocak tarihlerinde de cezaevlerinde tutulan eski eş genel başkanlarımız ve siyasetçi arkadaşlarımız Sn. Figen Yüksekdağ, Sn. Selahattin Demirtaş, Sn. Leyla Güven ve Sn. Selçuk Mızraklı ile görüşmeler gerçekleştirdik.
Diyalog ve barış odaklı bu görüşmelerimiz ve fikir teatisi süreci, Eş Genel Başkanlarımız ve parti kurullarımız, parti bileşenimizi oluşturan siyasi parti ve oluşumlar, ittifak halinde olduğumuz siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla da başlatılmış ve sürdürülmektedir.
Öncelikle bizi nezaket ve hüsnükabulle karşılayarak kıymetli görüş ve önerilerini paylaşan, kaygı ve eleştirilerini son derece yapıcı bir dille ifade eden tüm siyasi partilerimize ve sayın liderlerine en içten saygı ve teşekkürlerimizi sunmak isteriz.
"ÖCALAN GÖRÜŞMEMİZİN SONUÇLARININ AKTARIMINI YAPTIK"
Ziyaret gündemlerimizin ana eksenini, Öcalan ile yaptığımız görüşmenin sonuçlarının aktarımı ve ortaya çıkan yeni durumun karşılıklı olarak değerlendirilmesi oluşturmuştur.
Bunlar da özetle, Kürt sorununa ve bundan kaynaklı çatışmalı sürece kalıcı çözüm bulmak için pozitif katkı sunma istek ve iradesine, Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin tarihsel sorumluluğuna, Orta Doğu’da yaşanan köklü ve geri döndürülemez gelişmelerin yüklediği sorumluluğa, TBMM ve demokratik siyasetin sorunun en önemli çözüm zeminini oluşturduğuna odaklanmıştır.
"SAMİMİ VE UMUT VERİCİ DÜZEYDE OLUMLU"
Hemen tüm görüşmeler samimi ve umut verici düzeyde olumlu geçmiştir. Sayın liderler ve heyetleri, ilkesel olarak barış sürecine desteklerini bildirmişlerdir. Bununla birlikte çeşitli hususlarda kaygı ve önerileri de olmuştur.
Bunlar da temelde sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde yürümesi/yürütülmesi hususlarında toplanmaktadır. Bu görüşmeler süresince heyetimizin, kaygıları ve soru işaretlerini gidermeye dönük açıklamaları ve sunumları olmuştur.
"ÇATIŞMAYI GERİDE BIRAKMA KONUSUNDA ORTAK ARZU VE İRADE"
Görüşmelerden edindiğimiz izlenim, tüm siyasi partilerde Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı ve gerilimli süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve irade bulunduğu yönündedir. Bunu aşarak ülkemizdeki tüm etnik, dini ve mezhebi unsurların birlik ve kardeşliğini geliştirmenin herkesin yararına ve hayrına olduğu ise ortak fikirdir. Buna paralel bir husus da barış sürecinin genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiğidir.
Cezaevlerinde başkanlarımız ve arkadaşlarımızla yürüttüğümüz tartışmalarımız son derece olumlu sürmüştür. Öcalan’ın ve DEM Parti’nin bu süreçte üstleneceği role dair açık desteklerini belirtmişler, siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi yönünde üzerlerine düşen pozitif katkı sorumluluğunun gereklerini yerine getireceklerini ifade etmişlerdir.
"KAYGI VE HASSASİYETLERİN BİLİNCİNDEYİZ"
Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşliğe odaklandığımız bu dönemde, yazılı ve görsel basında zaman zaman karşılaştığımız ayrıştırıcı ve önyargılı üslup ve bunun yarattığı spekülasyon alanı işimizi güçleştirmektedir. Bu sürece dair herkesin, her toplumsal kesimin beklentileri ve ümitleri olduğu kadar kaygıları, hassasiyetleri ve soru işaretleri de vardır. Bunun bilincindeyiz. Hal böyle iken, kulaktan dolma dahi denilemeyecek uydurma söylemleri üreterek dolaşıma sokmak ve yer yer ahlaki sınırları dahi zorlayıcı gündemler oluşturmaya çalışmak, olsa olsa sonucu itibariyle savaş çığırtkanlığına bağlanmaktır.
ÖCALAN İLE İKİNCİ GÖRÜŞME
Tüm iyi izlenimlerimizle birlikte en kısa zamanda Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştirip sürecin sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için hiçbir emeği esirgemeyeceğiz.
Kamuoyunun bu çabalarımıza verdiği desteğin sürdürülmesi, barışın ve çözümün inşasında en kıymetli yapı taşı olacaktır.
Sevgi ve saygılarımızla."