Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek "Vizyon toplantılarına gelmeyi tenezzül etmeyen teknoloji komiserinin konuşması, millet teknoloji görsün diye pazarlamak cahillik alametidir" dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısına danışmanı Jeremy Rifkin ile Daron Acemoğlu'nun ABD'den canlı bağlantı ile katılmasıyla ilgili gelen tepkilere yanıt vermişti.
Jeremy Rifkin'in Zoom bağlantısıyla CHP'nin İkinci Yüzyıla Çağrı toplantısına katılımını değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bizim milletimiz teknolojiyi de görsün. Allah aşkına teknolojiyi bir görsün millet. Oturduğum yerden Amerika'yı izliyorum. Bilinçli bir tercihti. Bir de şu var, bunların hepsi para. Gelmesi, güzel bir otelde kalması vs.. Bu insanlar gönüllü olarak bize katkı veriyorlar, bunlar partinin elemanı değil. Teknolojinin bize sağladığı imkanların herkes farkına varmalı. Teknolojinin ne olduğunu ve insanlara hangi olanakları sağladığını insanların bilmesi lazım."
Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi
Öte yandan Samsun'da "Kuruluştan Bugüne Hep Birlikte 2023'e" programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Millet teknoloji görsün diye pazarlamak cahillik alametidir"
Vizyon toplantılarına gelmeyi tenezzül etmeyen teknoloji komiserinin konuşması, millet teknoloji görsün diye pazarlamak cahillik alametidir, komiktir. Anlaşılan CHP'nin başındaki zâta zevahiri kurtarmak adına TEKNOFEST'e yaptığı kısa süreli ziyaret yeterli olmamış.
Buradan kendisine yanında ithal danışmanlarını alarak Türkiye'de organize sanayi bölgeleri, ARGE merkezlerini, en azından Togg'un üretim üssünü ziyaret etmesini tavsiye ediyorum.
"Muhalefetin ne dünyanın ne de teknoloji alanında geldiği seviyeden habersiz olduğunu görüyoruz"
"Yıllardır gururu örselenen, horlanan bu asil milletin evlatları inancın ve azmin önünde hiçbir engelin duramayacağını herkese gösteriyor. Birileri ne yaparsa yapsın, tarihi, değerleri, inancı ve kültürüyle barışık TEKNOFEST gençliği Allah'ın izniyle gümbür gümbür geliyor.
Sizlerin şahsında Samsun halkına, ülkemizin en büyük teknoloji şölenine başarılı ev sahiplikleri için tekrar teşekkür ediyorum. Türkiye teknolojiyi kullanan, tüketen değil; aynı zamanda tasarlayan, genişleten, üreten ve ihraç eden güce dönüşüyor.
Savunma sanayi başta olmak üzere pekçok alanda ülkemizin yakaladığı başarıyı, dost düşman herkes kabul ediyor; hatta gıptayla takip ediyor. Deneyap teknoloji atölyelerimizle sayıları 1245'e ulaşan araştırma geliştirme merkezlerimizle, tasarım merkezlerimizle, 59 ile kazadırdığımız 92 teknoparkımızla her alanda varlığımızı hissediyoruz. Muhalefetin ne dünyanın ne de teknoloji alanında geldiği seviyeden habersiz olduğunu görüyoruz.
"5 tane babayiğidi bir araya getirmek suretiyle Togg'u kurduk"
Bu zavallı ülkesini ne sanıyor! Bu ülkede nelerin olduğundan haberi yok. Önce Togg'u ziyaret etmek istediğini yönetim kurulu başkanına söylüyor. Yönetim kurulu başkanı da Bay Kemal'in Togg'u ziyaret etmek istediğini söylediğinde ben de kendisine 'Fakat Sanayi ve Teknoloji Bakanı'nı yanına alacaksın' dedim.
O da kendisine söyleyince 'Bakan gelirse o zaman gelmem' demiş. Danışıklı dövüşten yana. Togg'un birinci derecede sorumlusu Sanayi ve Teknoloji Bakanıdır. Bu devletin yatırımıdır, 5 tane babayiğidi bir araya getirmek suretiyle Togg'u kurduk. Samimi isen buyur, yanındaki ithal danışmanları al, bunlar da gelsin. Bakalım o ithale elemanların ne kadar beyinleri çalışıyor, gelsin onları görsün. Bunlar bu ülkeyi ne sanıyorlar?
"CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza yazık edecektir yazık"
Bu bir aşağılık kompleksidir. Kendini tanımıyor, bilmiyor, kendini bilmeyen, tanımayan, dünyaya kendini tanıtabilir mi? Tanıtamaz. İngiltere'ye gitmiş, para alıp gelecekmiş.
Sen hangi noktadasın, hangi parayı nasıl alacaksın? Bunları dünyada neyi nasıl yöneteceklerinden de haberi yok. Şu anda hiçbir temsil, yetkin olmadığı halde, daha önce İngiltere'deki lobilere gidip gelmeyi, oralarla görüşmeyi bu denli eleştiren sen şimdi ne oldu da Londra piyasalarında dolaşıyorsun.
Benim milletim bu tür sağa sola savrulan bir muhalefete 20 yıldır nasıl yol vermediyse inanıyorum ki, bundan sonra da yol vermeyecektir. Gelsin Samsun'a, burada teknoloji üreten tesisleri görsün, kendisini güncellesin.
Belki o zaman arkası karanlık, sicili bozuk, ithal danışmanlardan medet ummak yerine bu tophrakların yetiştirdiği değerlerden ilham alır. Diğer türlü Atatürk'ün hatırasına binaen CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza yazık edecektir yazık. Elbette aziz milletimiz sandık önüne konulduğunda tüm bunların hesabını yapacak, kimin teknoloji özürlü kimin de teknoloji gurusu olduğunu Bay Kemal ve yurt dışındaki vasilerine gösterecektir.
"Biz Türkiye'yi dünyanın en büyük 10'u arasına çıkarma hayalini kuruyoruz"
Millete hesap verme günü gelene kadar Samsun ve kardeşlerimize olan şükran borcumuzu yeni halkalar ekleyerek ödemeyi sürdüreceğiz. Bugün de Samsun'a toplam yatırım bedeli 5 milyar 880 milyon lirayı geçen pekçok eser kazandırdık. Muhalefetin cehalet ve gafletle açıklamayacak söylemleri ülke ve millete yönelik faşist bir zihniyeti deşifre etmektir. İnsanımızın, aklını, inancını, değerlerini hedef alan beyanatlar millet düşmanlığının işaretleridir. CHP'nin kodlarında yer alan çarpık bakış açısı masadaki diğer ortaklarına sirayet etmiştir.
AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın temsilcisi olan yerli ve milli siyaset bloğudur. CHP ve şurekasının vitrinde gözüktüğü, arkasında daha kimlerin olduğu belirsiz, eski Türkiye'nin emparyalist ve vampirlerin olduğu bloğudur. Biz Türkiye'yi dünyanın en büyük 10'u arasına çıkarma hayalini kuruyoruz. CHP'nin vizyon açıklaması diye kamuoyuna sunduğu görüntü başındaki zatın ve yoldaşlarının iplerinin kimlerin olduğunun ilanından başka anlam taşımamaktadır. Bu ipleri ellerinde tutanlar ülkemize kadar gelme zahmetine katlanmayacaklarını, CHP'yi nereden ve hangi başkentlerden idare edeceklerini açıkça göstermişlerdir.
"IMF'den para alacaklarmış"
Milletimizin hafızası öyle sanıldığı gibi zayıf değildir. Gençlerimizi kandıracaklarına inanıyorsa o konuda da yanıldıklarını inşallah hep birlikte göreceğiz. Gençlerimiz ülkemizi emperyalist güçlerin kölesi haline dönük hesapları anında görecek birikime ve dirayete de sahiptir.
Çok açık, net söylüyorum; bunlar inanın bizim gençliğimizi de bu milleti de tanımıyorlar, tanımıyorlar, tanıyacak kapasitelerinin olduğuna da inanmıyorum. Bildikleri tek şey var; IMF'den para alacaklarmış. Biz ise ne yaptık IMF'den bütün ipleri kopardık, dedik 'paranı al çek git'.
"Söyledikleri isimlerden bir tanesi önemlidir, Paşinyan'ın danışmanı, Ermenistan şu anda battı"
İsim vermeyeceğim ama sizler kim olduğunu anlarsınız. Başbakanlığım döneminde o zamanlar bu işlere bakan şu anda 6'lı Masa'nın içinde olan bir tanesi. Davos'tayız. Benim Davos'a son gidişim. IMF'nin başındaki adamla oturup konuşuyoruz. Maliye Bakanı, 6'lı Masa'daki bu zat. Dedim ki, 'Sizin bizim siyasette yön verme hakkınız yok. Alacağınızı taksit taksit alıyorsunuz, bitti; ama siz siyaseten Türkiye'yi yönetme hakkına sahip değilsiniz. Türkiye'yi yöneten benim" dedim.
2013 son ödemeleri yaptık IMF ile işi bitirdik. Ondan sonra bizim IMF ile bağlantımız kalmadı. Tabii bizden sonra hala bunlar otellerin lobilerinde, CHP'den bir tanesi, İP'ten bir tanesi IMF'nin buraya gönderdiği kişilerle görüşmeler yaptılar, gizli oldular. Sonra 'yaparız' dediler. Her zaman yaparsınız, bugün de, yarın da yaparsınız. Ama bu millet ipini IMF'nin ellerine verenlere de bu ülkede siyasette yer vermez.
Bu baronlar var ya, bu baronlar IMF ile ortak çalışanlardır. Hani para getirdi filan diyorlar ya. İşte paraları buradan getiriyorlar. Bu söyledikleri isimlerden bir tanesi önemlidir, Paşinyan'ın danışmanı. Ermenistan şu anda battı, şu anda gidiyor. Bunlar Ermenistan'ı kurtardılar mı? Türkiye'de bu millet AK Parti'den iradeyi alıp da size vereceğinizi mi düşünüyorsunuz. Allah'ın izniyle vermez. Bugün Samsun'daki Cumhuriyet Meydanı neyin ne olduğunu gösterdi. Geçen hafta Şanlıurfa'da meydan herşeyi gösterdi. Gaziantep'de gösterdi. Önümüzdeki hafta Mardin de gösterdi.
"Bunların yağma ittifakı gençlerimiz başta olmak üzere milletimize güven vermez"
Ben milletimin şu andaki nabzını okuyorum. Her gittiğimiz yerde de gümbür gümbür herkes 2023'e hazırlanıyor. Yeter ki ana kademe, kadın kollarımız, gençlik kollarımız bu işlerde taviz vermesin. Hem kendine, hem sokağa güvenecek, kapı kapı dolaşmak suretiyle inşallah 2023'e hazırlanacak.
CHP ve masadaki yancıların birlikteliği kendileri hiçbir şey yapmadan herşeyi bir yerlere havale ederek ülkenin ve devletin imkanlarını bölüşme üzerine kurulu bir paravan şirket gibidir. Hepsi sana şunu, sana bunu filan vermek suretiyle. Bazı şeyleri nasıl söyleyecekleri bilemiyorlar.
Bazen diyorlar ki, başbakanlık verecek, başkan yardımcılığı verecek. Şaşırdılar ya. Onun ötesinde birinci başkan yardımcılığını, ikinciyi, üçüncüyü kime verecek? Yarın bir de onların kavgası başlar. Masanın altında, dışında kalan var. Onların durumu ne olacak. Bizim Cumhur İttifakı olarak öyle bir derdimiz yok. Bunların yağma ittifakı gençlerimiz başta olmak üzere milletimize güven vermez.
Parayı vamhpir gibi kanımızı emmeyi bekleyen tefecilerden, karanlık küresel ağlardan, terör örgütlerinin insafından, kalkınmayı yaptıklarımızı yıkarak sağlamaktan sürekli herşeyi başkalarından bekleyen, hani derler ya celladına aşık maktul psikolojisiyle hareket eden böyle bir kafanın hangi tarafını ciddiye alarak tartışabiliriz ki.
"Sokak dedikodularıyla AK Parti aleyhine linç kampanyaları yapılmıştır"
İşin doğrusu üzüldük. Halbuki biz programda, vizyonda yarışacağımızı umut etmek isterdik. Bir kez daha hüsrana uğradık. Anlaşılan o ki, bu seçimde kendimizle, kendi yaptıklarımızla, kendi programımızla yarışacağız. Her seçim öncesinde terör örgütleriyle, uluslararası kuruluş, medyası, tetikçi kalemleriyle, sosyal medyasıyla, sokak dedikodularıyla AK Parti aleyhine linç kampanyaları yapılmıştır. Bu seçimde daha fazlasıyla karşılacağımızı görüyoruz. Biz bugüne kadar milletimizin gücünün üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. Kimin ne yaptığına bakmadan, kendi işimize dört elle sarılacağız.
"George'nin, Hans'ın ellerinde değil, Ayşe'nin, Fatma'nın ellerinde"
Bize gurur, kibir yakışmaz. Seçime sahada hazırlanılır, sandıkta sahip çıkılır, milli iradenin tezahürüyle de zafer kazanılır. Muhalefetin yalan ve iftiralarına en etkili cevap sahada verdiğimiz cevaptır. Gelecekle ilgili umutları besleyecek en güzel mesajlar sahada verilen mesajlardır. Halen yaşadığımız sıkıntıları, sebepleri ve çözüm yollarını izah ederek seçime hazırlanacağız. Buradaki kızımız Çanakkale Köprüsü'nün inşasında görev almış. Bu akşam o da aramızdaydı. Nereden nereye? Kimlerin ellerinde evelallah Türkiye yükseliyor. George'nin, Hans'ın ellerinde değil, Ayşe'nin, Fatma'nın ellerinde yükseliyor.
"Önüne çıkan her zorlukta gevşeyeceklerdir"
CHP ve yoldaşlarının siyasetinde millet yoktur. Milletin beklentileri yoktur. Milletin sıkıntılarına çözüm getirme yoktur. Bu yapı Türkiye'nin güçlenmesinin önüne geçmek için kurulmuş süni bir ittifaktır. Daha kendi meselelerini çözemeyen bu acizler topluluğunun ülke ve milletin meselelerine çözüm üretmesi ham bir hayalden ibarettir. Önüne çıkan her zorlukta gevşemesi ve bir süre sonra dağılması kaçınılmazdır. Seçime kadar gidebilirler mi bilmiyoruz ama seçimden sonra çoğunun siyaseten tasfiye olacakları kesindir.
"Kaybedecek tek bir seçmenimiz dahi yoktur"
AK Parti ve Cumhur İttifakı bu kutlu davanın bayrağını gençlerimize devrederek Türkiye'nin inşasına devam edecek. Her bir dava arkadaşımızın katkı, destek ve hayır duasına ihtiyacımız var. Partimize emek ve omuz vermiş, ter dökmüş tüm dava arkadaşlarımızla irtibatımızı güçlendirmemiz gerekiyor.
Hiç kimseyi gücendirmeden, varsa kırık kalpleri tamir ederek saflarımızı güçlendirmeye çalışacağız. Her zaman ifade ettiğim gibi kaybedecek tek bir arkadaşımız, tek bir seçmenimiz dahi yoktur. Yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkes bizim öz kardeşimizdir.
"Küresel buhrandan da sahili selamete inşallah biz çıkartacağız"
Türkiye'nin sorumluluğunu omuzlarında taşıyan kadrolar olarak itidalle hareket edecek, soğukkanlılığımızı koruyacak, daima kardeşliğin, sevginin, saygının dilini konuşacağız. Son 20 yılda ülkemizi terörden, darbeye, sokak olaylarından vesayet girişimlerine kadar pekçok krizden nasıl kurtardıysak, tüm dünyayı derinden sarsan küresel buhrandan da sahili selamete inşallah biz çıkartacağız. Kaynak. EnsonHaber