Tarih: 11.03.2023 18:33

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! Cumhur İttifakı genişliyor

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye 14 Mayıs'ta seçime gidiyor.

Partilerin seçim hazırlıkları hız kesmeden devam ediyor.

Yaklaşık bir yıl sonra cumhurbaşkanı adayını belirleyen 6'lı masa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına Kemal Kılıçdaroğlu'nu çıkaracağını duyurdu.

Öte yandan Cumhur ittifakında yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

AK Parti, MHP ve BBP'den oluşan Cumhur İttifakı'na, katılması düşünülen yeni partilerle görüşmeler sürüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Hür Dava Partisi görüşmesi 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HÜDA-PAR  Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile görüştü.

Görüşme sonrasında Yapıcıoğlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile daha önce de görüştüklerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

Diğer partilerin genel başkanlarıyla da görüşmemiz oldu. Görüşmelerimiz sürecek. Biraz daha sabretmeniz gerekecek. Birkaç başlığımız vardı. Seçimler de bu başlıklardan bir tanesiydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Destici görüştü 
Geçen günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Lideri Mustafa Destici ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Seçim gündemiyle toplanan liderler, Cumhur İttifakı'nın seçimde atacağı adımları ele aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak dün Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüştü.

Binali Yıldırım Fatih Erbakan görüşmesi 
Öte yandan dün akşam saatlerine yeni bir gelişme yaşandı.

AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım ve seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yavuz,  Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan'ı ziyaret etti.

Ziyaret sonrası Binali Yıldırım'dan açıklama geldi.

Yıldırım, "Yeniden Refah Partisi ile görüşmemiz çok olumlu geçti. Arzu ediyoruz ki bu seçimde birlikte yol yürüyelim" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın satır başlıkları şu şekilde:

"Elbette her seçim zordur"
Deprem felaketini hedeflerimizi öteleyen değil, tam tersine daha da güçlendiren bir vesileye dönüştürmek için daha çok çalışacak, daha çok gayret göstereceğiz. Elbette her seçim zordur.

Her seçim hayatidir, her seçim önemlidir ama ülkemizin içinden geçtiği süreç, son deprem afetinin yol açtığı ağır kayıplar, bölgemizde ve dünyada yaşanan kritik gelişmeler 14 Mayıs seçimini farklı bir yere taşımıştır.

Bu durumu karşımızda kurulan derme çatma ittifakın yapısına ve motivasyonuna bakarak rahatlıkla anlayabiliriz.

Gerçi artık karşımızda bir ittifak değil, tıpkı eski Türkiye'de olduğu gibi tamamen kavga, ayak oyunu ve pazarlık üzerine kurulu bir koalisyon yapısı vardır.

"Deprem 6'lı masanın gündeminde yer almıyor"
İşe altılı olarak başlayan artık 8'li mi, 10'lu mu olduğu meçhul hale gelen bu koalisyonun yayınladığı 12 maddelik bildiri bile tek başına ülkemizin nereye sürüklenmek istendiğinin yazılı ispatıdır.

Masanın altını üstüne getirme pahasına bay bay Kemal'i Cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren bu koalisyonun gündeminde ülkenin ve milletin hiçbir meselesi yoktur. Ne depremin yol açtığı acılar ne depremzedelerimizin yürek sızıları ne de deprem yaralarının bir an önce sarılması ihtiyacı bunların gündeminde yer almıyor.

Küresel ve bölgesel krizlerin Türk ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesine dair herhangi bir niyet, teklif, proje bunların gündeminde yer almıyor. Türkiye'nin 20 yılda kat ettiği gelişmeyi, büyümeyi, kalkınmayı sürdürmeye yönelik tek bir adım bunların gündeminde yer almadığı gibi tam tersine yapılanları yıkmayı vadediyorlar.

Milletin sıkıntılarını çözecek, refahını artıracak, güvenliğini ve huzurunu güçlendirecek, hayallerini gerçekleştirecek hiçbir irade beyanı, hazırlık, program bunların gündeminde yer almıyor.

Sınırlarımızı tehdit edecek, birlik ve beraberliğimize gözünü dikecek kadar azan terör örgütlerinin başını ezmek için yürüttüğümüz mücadeleyi sürdürme kararlılığı bunların gündeminde yer almıyor.

"Gündemlerinde eski Türkiye'yi geri getirmek var"
Peki bu koalisyonun gündeminde ne var? Bunların gündeminde sadece siyasi ihtiras var, makam ve mevki paylaşımı var, ülkenin kaynaklarının nasıl yağmalanacağı hesabı var, milli birlik ve beraberliğimizi bozma niyeti var, ülkemize ve insanımıza ağır maliyetleri olan eski Türkiye'yi geri getirme çabası var.

Altılı koalisyonun güçlendirilmiş parlamenter sistem diye başladığı yolculuğun sonu önce kumar masasına, sonra at pazarlığından beter bir Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve milletvekili paylaşımı kavgasına çıktı.

Üstelik öyle bir kavga ki içinde tehditten rüşvete, hakaretten şantaja, aba altından değil alenen sopa göstermekten sürüden ayrılmaya kalkanları bindirilmiş kıtalarla linç ettirmeye kadar her türlü rezillik var.

"Ülkemizi hırsı boyunu aşan koalisyonun insafına terk edemeyiz"
Böyle 32 kısım tekmili birden entrikayı ne sinemada ne televizyon dizilerinde ne de romanlarda bulursunuz ama ülke olarak bunların Bizansvari taht kavgalarını aylarca, günlerce naklen seyrettik, satır satır okuduk, cümle cümle dinledik.

Türkiye, Türk demokrasisi, milletimiz böyle hazin bir tabloyu hak etmiyor. Milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak ülkemizi bu içi karmaşık, arkası karanlık, şekli bozuk, yönü belirsiz, hırsı boyunu aşan koalisyonun insafına terk edemeyiz.

Cumhuriyetimizin ilk asrındaki kayıpları ve kazanımları geride bırakarak Türkiye Yüzyılı'nı yükseltmek için hızlandığımız dönemde böyle bir faciaya izin veremeyiz. Depremde yakınlarını kaybeden, yıkılan evleri ve iş yerleri ile birlikte hayalleri de harap olan insanlarımızı tekrar hızla hayata bağlamak için yürüttüğümüz çalışmaların tehlikeye girmesine rıza gösteremeyiz.

Kadınlarımızla ve gençlerimizle paylaştığımız, umutların, birlikte geliştirdiğimiz vizyonun bir avuç muhteris yüzünden elimizden kayıp gitmesine göz yumamayız. Bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan Türkiye'nin ışığını söndürmek, nefesini kesmek, dizlerinin bağını çözmek için ellerini ovuşturarak bekleyenlere zafer çığlıkları attıramayız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —