Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, yıllardır uzay ve vahşi yaşam fotoğrafçılığı yapıyor.
Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, yıllardır uzay ve vahşi yaşam fotoğrafçılığı yapıyor.
Çocukluğundan beri uzaya merak saran BEÜ Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, özellikle yaz aylarında ve yıldızların yoğun olduğu gecelerde, Nemrut Krater Gölüne giderek, teleskopu ve tesisatı ile Samanyolu Galaksisi ve uzayı pozluyor. Nemrut Krater Gölü civarında ışık kirliliğinin olmadığını ve bu nedenle istediği kareleri yakalamanın daha kolay olduğunu ifade eden Önen, “Çocukluğumdan beri uzaya ve vahşi yaşama karşı bir merakım var. Yaklaşık 6-7 yıldır buralara düzenli olarak gelip, yıldızları ve vahşi yaşamı gözlemlemekteyim. Nemrut Krater Dağı birçok yönüyle insanı düşündürmekte ve tefekkür ettirmekte. Özellikle yıldızlar ve vahşi yaşam yönünden çok ideal bir yer. Burada hiçbir şekilde ışık kirliliği yok, çok rahat bir şekilde yıldızları, galaksileri teleskopla gözleyebilirsiniz. Sadece derin uzayı değil, aynı zamanda Samanyolu Galaksisini de burada pozlamak için uğraşıyoruz. Son zamanlarda Nemrut Krater Gölü ve Van Gölü ile özdeşleşmiş çok güzel kareler aldık. Bunlar da bizi mutlu ediyor, tefekkür ettiriyor. Yaratılış amacımızı, bunun yanında varlık aleminde ne olduğu ve ne bittiği yönünde bizi sürekli bir düşünce içerisinde bırakıyor. O yönden burada olmaktan çok mutluyum. Bugün Samanyolu ve derin uzayı pozlamak için geldim. Çok uzun süreden beri yağmur var. Hava kapanıyor ve toz, toprak oluyor. Ay ışığından dolayı kaç defa buraya geldim ama çekemedim. Birçok zorluklarla karşılaştım. Bazen buradaki vahşi hayvanlar da çekimleri engelleyebiliyor. Yakın temas kurmak isteyebiliyor” dedi.
Samanyolu karesini oluşturmaya çalıştığını dile getiren Önen, “Burada ışık kirliliği hemen hemen yok. Tatvan’da ışık kirliliği var. Çok güzel kareler yakaladım gerek Van gölü üzerindeki Samanyolu galaksisinin halkaları yönünden gerek Nemrut Krater yönünden. Bazen de açısını tutturdukça Andromeda Galaksisi, Krepnebola, Orionnebula gibi bazı nebulalar ve galaksileri de teleskopla yakalamaya çalışıyorum. Bunların astro fotoğrafı yönünde karelerini oluşturmaktayım. Tabii bunlar çok zor. Toz, toprak, yağmur oluyor. Hava müsait olmuyor, bulutlu oluyor. Burada nöbet tutup, bekliyoruz. Ancak kısıtlı bir kare elde edebiliyoruz. Tabii bu bir sabır işidir. Sabrınız olmadığı zaman bu işi yapamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Sadece uzay alanında değil Nemrut’taki vahşi yaşam ile ilgili çalışmalarda da bulunarak, belgesel çekimleri yaptığına vurgu yapan Önen, “Burada ayı, tilki, kurt ve domuz başta olmak üzere birçok vahşi hayvanı pozlama fırsatınız olabiliyor. Tabii burası tehlikeli bir yerdir. Bütün güvenlik önlemlerini almak zorundasınız. Kendi güvenliğimi sağlayabilir bir duruma geldim. Yaklaşık 6 tane cihaz tasarladım. Haftada 1-2 gün geliyorum. Çekim ve gözlemlerimi yapıyorum. Yaptığım cihazlarla daha çok vahşi yaşamı gözlemlemek için tasarladım. Yaptığım tasarımlar el feneri, elektroşok cihazı, mini ısıtıcı, güç paneli, rüzgar tribünü, daha çok buradaki elektrik ihtiyacını karşılamak ve güvenliğimi sağlamak için kendime özgü tasarımlarla burada gözlemlerimi yapıyorum” şeklinde konuştu.