Yedi bin yıllık geçmişi bulunan ve tarihi eserleriyle adeta açık hava müzesi konumunda olan kadim kent Bitlis’in geleneksel evleri kadınların ellerinde hayat buluyor.
Kadınlar, Bitlis’in yerel mimarisini oluşturan geleneksel Bitlis evlerini, gelecek kuşaklar için birer anıtsal miras haline getiriyor. Bitlis’in mimari kimliğini oluşturan bu evlerin öne çıkan özelliklerinden biri de kışın sıcak, yazın serin olmalarıdır. Kesme taş mimarisiyle yarınlara birer kültürel emanet niteliğindeki tarihi geleneksel Bitlis evinde duvar halısından, çocuk beşiğine, eski dantel örtülerden sedirlere kadar birçok eski geleneksel malzemeler kullanıldı. Bitlis’ten yıllar önce göç etmiş Oto ailesine ait tarihi ev Bitlis Girişimci Kadınlar Deneği üyeleri tarafından proje kapsamında alınarak restore edildi. Bitlis Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Gül Göktekin, evin aile tarafından kendilerine tahsis edildiğini, Kültür ve Turizm Müdürlüğüne yazılan bir proje kapsamında da aslına uygun şekilde restore edilerek, Bitlis evi şeklinde de döşendiğini söyledi. Dernek üyelerinin gecelerini gündüzlerine katarak, döşediği evde, tandır evi ve toprak kap atölyeleri ile kadınların üreterek aile ekonomilerine katkı sunmaları da sağlanıyor. Bitlis Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Metin Çoban, bu tür mekanların korunmasının tek yolunun içinde yaşam olmasından geçtiğini belirterek, “Bitlis’te Otolar evi olarak bilinen sivil mimari yapı özelliklerini taşıyan evin içindeyiz. Bu ev Bitlis’in sembolik yapılarından biri durumundadır. Bu ev Girişimci Kadın Derneği üyelerinin faaliyetlerini gerçekleştirmek için kendilerine tahsis edildi. Ev şu anda hayat bulmuş durumda. Bitlis’teki bu tür yapıların hayat bulması çok önemli ve değerlidir. Bu yapıların korunması ve gelecek nesillere aktarılması yönünde önemli bir girişimdir. İçinde bulunduğumuz bu yapıya Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekli desteği sundu. Bugünden sonra da eksikliklerin giderilmesi adına çeşitli kesimlerden destek gelirse, bu tür yapıların daha da işlevsel hale geleceği kanaatindeyiz. Bitlis kış memleketi. Yapının kış şartlarına uygun hale getirilmesi için gerekli olan izolasyon ne ise yapılması gerekiyor. Damının kürenmesi gerekiyor. Kapı penceresinin izole edilmesi gerekiyor. Bu yapının içerisinde hayatın devam edebilmesi için bunlar olmazsa olmazlarımızdır. Bu yapının hayat bulmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Bitlis Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Gül Göktekin ise başta tayini çıkarak kısa süre önce ayrılan Bitlis Vali Yardımcısı Nursel Özdemir olmak üzere Oto ailesine ve Kültür ve Turizm Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ederek, “Tarihi evimizi bazı kurumların ve kişilerin destekleri ile restore ederek, oluşturduğumuz yapı örtüleri, eski halıları yaşanabilir bir mekan haline getirmeye çalıştık. Yani eskiden bir Bitlis evi ne ise, aynı şekilde evimizi döşedik. Yapılan proje ile o mutlu olduğumuz güzel yılları yaşamak için nefes nefes, adım adım yaşamaya çalışıyoruz. Fiziksel ve yaşam tarzı olarak da bugüne taşıyarak yaşatmaya çalışıyoruz. Biz burayı kadınlarımız ile Kültür ve Turizm Müdürlüğünün vermiş olduğu desteklerle çalışarak hayat buldurduk. Bu bizim açımızdan çok güzel bir şey. Bunun bir emsal teşkil edeceğine de inanıyoruz. Bitlis’te bu tür tarihi evler çok fazla. Önemli olan ve aslolan bunlara hayat buldurabilmek. Gördüğümüz kadarıyla Bitlis göç verdiği gibi kendi geleneksel yaşamları da sonlanıyor. Bu geleneksel yaşamın sonlanması bir kültürün yok edilmesidir ki yok edilmemesi gerek bir kültürdür. İnsani duygular üzerine, varlık üzerine çok çok yoğunlaşan kolektif bir yaşamı her zaman benimseyen bir halkın yaşam tarzıydı. Biz bunu yaşatmak durumundayız, yaşatıyoruz da” diye konuştu.
Önümüzde kış mevsimin olduğunu büyük desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade eden Göktekin, “Önümüzde kış ayı var. Geçtiğimiz yıl burası o kadar soğu oldu ki, burada çalışan dernek üyesi kadınlarımız evlerine gittiklerinde üşüttüler. Pencerelerimiz ve kapımız izole edilmeli. Çok soğuk alıyor. Burada tandır evimiz var ekmek yapıyoruz. Çömlek atölyemiz var. Üretiyoruz. Kadınlarımız burada üreterek, eme vererek aile ekonomilerine katkı sunuyorlar. Yani kısacası bu Bitlis evi çok kutsal bir ev. Çünkü insanlara üretmeyi, çalışmayı, çalışarak yaşamı idame ettirmeyi öğretiyor” şeklinde konuştu.