İSTANBUL (AA) - Yeni nesil veri depolama teknolojilerinin pazar büyüklüğü, veri kullanımıyla ilgili yapılan regülasyonların etkisiyle artıyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ve Türkiye'de Kişisel Verileri Koruma Kurumu'nun (KVKK) çalışmalarıyla kurumların veri kullanımı konusunda atması gereken adımlar belirlendi.
Yasal düzenlemelerin etkisiyle kurumların veri depolama teknolojilerine olan ilgisi artarken, buna bağlı olarak veri depolama pazarı tüm dünyada büyüyor.
ABD'li pazar araştırma şirketi Zion'un araştırmasına göre, yeni nesil veri depolama uygulamalarının toplam pazar büyüklüğü geçen yıl 50,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Sektörün pazar büyüklüğünün regülasyonların ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle 2025 yılında 114,9 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.
"Kurumlar bilgi teknolojileri şirketi gibi düşünmek zorunda kalacak"Japon veri depolama şirketi Hitachi Vantara'nın Türkiye Müşteri İlişkileri Yöneticisi Erdem Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki kurumların veri yedekleme hizmetlerine büyük bir ilgisi olduğunu belirterek, "Örneğin perakende sektöründeki bir müşteri analiz yaparak verilerden para kazanır hale geliyor. Artık herkes bir bilgi teknolojileri şirketi gibi davranmaya başladı." dedi.
Avrupa'daki GDPR, Türkiye'deki KVKK düzenlemelerinin, her kurumu bir bilgi teknolojileri şirketi gibi düşünmeye mecbur bırakacağına dikkati çeken Yıldız, şunları söyledi:
"Regülasyonların sıklaşması veri depolama alanındaki potansiyeli artırıyor. Müşteriler, verilerin doğru bir yerde saklandığının, istenildiği zaman erişilebilir olduğunun ve güvende olduğunun, yetki verilen insanlar haricinde kimsenin verilere ulaşamamasının garantisini istiyor. 2005 yılından itibaren Türkiye'de hizmet veriyoruz ve müşteri sayımız her geçen yıl artıyor. Donanım, altyapı, analitik alanında ve bunların üzerine konumlandırılan dijital dönüşüm ve nesnelerin interneti tarafında sunduğumuz çözümlere kurumların ilgisi günden güne artıyor."
"Üst düzey yöneticiler dahil kimse verileri değiştiremez"Yıldız, şirketlerin yanı sıra devletlerin de veri depolama ve yedekleme sistemlerine ilgi gösterdiğini belirterek, ABD'nin sosyal güvenlik numarası olan her vatandaşın devletle yapmış olduğu her türlü resmi belge, döküman ve işlemin 500 yıl boyunca devlet arşivlerinde saklanması projesi olduğunu ve bu projenin altyapısının şirketleri tarafından sağlandığını hatırlattı.
Uzun süre bozulmadan hizmet verecek ve yeterli güvenlik katmanlarına sahip bir medya hizmetini sağlayabildiklerini belirten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sistemlerimizin; güvenlik, versiyonlama, kimin hangi veriye ulaşabileceğinin belirlenmesi gibi özellikleri sayesinde ABD devletinin veri arşivleme projesinin altyapısını biz sağlıyoruz. Sağlamış olduğumuz veri depolama sisteminin veri güvenliği standartları gereği sisteme dahil edilmiş hiçbir veri üst düzey yöneticiler dahil hiç kimse tarafından değiştirilemez, kopyalanamaz ya da versiyonlanamaz. Biz verinin sisteme ilk yüklendiği halini saklamakla yükümlüyüz."
"Metadata, verilerin analizi kolaylaştırarak anlamlı hale getiriyor"Yıldız, diğer hizmet verdikleri kurumlardan birinin de NASA olduğunu, Voyage 1 ve 2 uzay aracının 1977'den beri dünyaya yolladığı yaklaşık 22 trilyon dökümanın sistemlerinde depolanıp saklandığını ve metadata yöntemiyle analiz edildiğini söyledi.
Dünyada büyük yapılara veri altyapısı sağlayabilecek operasyona sahip şirketlerin sınırlı olduğunu hatırlatan Yıldız, Metadata'nın günümüzde verinin analitiğinin yapılması ve bu verilerden anlamlı sonuçlar çıkarılması için en pratik yöntemlerden bir tanesi olduğunu anlattı.
Yıldız, şunları söyledi:
"Örneğin fotoğraf çekiyor ve sosyal medyada paylaşıyoruz. Bunu sadece bir fotoğraf olarak paylaşırsak bu bir data. Bu fotoğrafın altına bir açıklama, hashtag koyduğumuz takdirde bu datayı metadata haline getiriyoruz. Bu veriyi etiketleyerek, verilerle ilgili analitik işlemleri metadata üzerinden yapabilir hale geliyoruz. Bu durum çöp haline gelebilecek verileri kullanıma sunarak anlamlı verilere dönüştürüyor."
"Bulut bilişim sistemleri şirketlerin dijital dönüşümünü sağlıyor"Bulut bilişim hizmeti sağlayan Google Cloud'un Türkiye'deki resmi partneri olan GlobalIT'nin Genel Müdürü Nuri Selçuk da, Google Cloud'da bulut sistemleri üzerinden veri depolanması ve sistem işletilmesi gibi çeşitli ürün gruplarının bulunduğunu hatırlatarak, bu ürünlerle Türkiye'deki firmaların dijital dönüşüm projelerini gerçekleştirdiklerini söyledi.
İnsan, süreç ve altyapı unsurlarının bir araya gelmesiyle doğru bir dijital dönüşümün sağlandığını aktaran Selçuk, bulut bilişim hizmetlerinin teknolojik altyapı haricinde şirketlere sağladığı en büyük faydanın, şirketlere "kullandıkça öde" modeliyle finansal dar boğazlarda faaliyetlerini devam ettirmelerine olanak sağlaması olduğunu dile getirdi.
Selçuk, 2006'dan bu yana farklı sektörlerde 500'ün üzerinde firmayı bulut bilişim uygulamalarıyla buluşturduklarını hatırlatarak, "Çok farklı sektörlerden firmalara bulut bilişim hizmeti sağlayarak iş süreçlerini dijitalleştirmelerine yardımcı oluyoruz. Finans, sigortacılık ve benzeri sektörlerde belli tipte verilerin bulut sistemlerinde barındırılması regülasyonlarla sınırlandırılsa da genel olarak sektörlerin bulut sistemlere ve yeni nesil veri depolama uygulamalarına ilgisi yoğun." ifadelerini kullandı.