MHP lideri Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan için kullanılan ifadeyi değiştirerek ilk kez "terörist elebaşı" yerine "PKK'nın kurucu önderi" olarak hitap etti. Bu değişiklik, Bahçeli'nin son dönemdeki açıklamalarında dikkat çekici bir detay olarak öne çıktı.
Terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda önemli adımlar atan Devlet Bahçeli, terör örgütünün silah bırakması çağrısıyla başlayan sürecin sonuna gelinmesinden söz etti. Bu süreç, DEM Parti heyetinin İmralı'daki Abdullah Öcalan ziyareti ve sonrasında Öcalan'ın PKK'ya yaptığı silah bırakma çağrısı ile devam etti.
Ayrıca, MHP Genel Başkanı Suriye'deki olayları değerlendiren bir açıklama yaparken, CHP ve DEM Parti'yi mezhepçi ayrılık provokasyonlarına karşı uyardı. Öcalan'ın mesajı ve DEM Parti'nin siyasi tutumu, Bahçeli'nin gündeminde özel bir yer tuttu.
“BİRLİK ÇAĞRISI MI, ETNİK ÇATIŞMA MI?”
Bahçeli'nin ifadeleri şöyleydi: “Siyasi mezhepçilik ve etnik ayrımcılık peşinde koşanlar hem insanlık suçu işlemekte hem de yasa ve anayasaya aykırı emel ve eylemlere ortak olmaktadır. DEM Parti'nin de bu gelişmeler karşısında duruşunu ve tutumunu netleştirmesinde yarar vardır. CHP veya diğer partilerle temaslarında 27 Şubat İmralı çağrısını mı konuşacaklar, yoksa etnik ve mezhebi hassasiyetleri tahrip edici adım ve arayış halinde olan partilerin fason ve fosilleşmiş ezberlerini dinleyip ortak mı olacaklar?”
Bahçeli, bu sözleriyle DEM Parti'ye net bir tutum sergilemesi için çağrıda bulundu ve Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas sürece dikkat çekti. Öcalan'ın hazırladığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın öneminin altını çizdi.