Yaklaşık 7 milyon asgari ücretli çalışan başta olmak üzere, toplumun genelini ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç devam ediyor.
İlk toplantısını 11 Aralık'ta, ikinci toplantısını 18 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafları müzakerelerini sürdürüyor.
Bu kapsamda, işçi ve işveren tarafının, görüşmelerde belli bir aşamayı geride bıraktığı öğrenilirken, nihai kararın, devam eden pazarlıkların ardından bu hafta açıklanması bekleniyor.
Gazetemize açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İl Başkanı Özay İlhan ve DEVA Partisi Van İl Başkanı Av. Erkan İrven, asgari ücrete yapılacak zammın ekonomideki sorunları çözmeyeceğini belirtti.
İlhan yaptığı açıklamada, “Ülkemizde milyonlarca insan asgari ücretle geçimini sağlamaktadır. Asgari ücrete yapılacak zam ülkemizin ekonomide yaşadığı hiçbir sorunu çözmeyecektir. Çünkü zam daha çalışanların eline geçmeden erimeye başlayacaktır. Asgari ücret ne kadar artarsa artsın insanlarımızın ekonomik olarak yaşamış olduğu hiçbir sorununu çözmeyecek, daha da sıkıntılı günler yaşayacaktır. Hükümet ekonomideki sorunları çözmek istiyorsa üretime yönelecek. Ülkemizin tek kurtuluş reçetesi üretimdir. Üretim artarsa enflasyon da düşer” dedi.
Av. İrven ise açıklamasında, “İstikrarlı bir şekilde durmadan artan enflasyon ve sürekli gelen zamlar karşısında ezilen vatandaş için asgari ücretin artırılması yine çözüm olmayacaktır. Tek çözüm; bu kötü iktidar ve işbirlikçilerinin gönderilmesi, yerine insanı önemseyen, adalete ve hukuka saygılı, ehliyetli, liyakatlı yöneticilerin gelmesidir. Ülkemizde son zamanlarda iktidarın yanlış politikaları sonucu yoksul ve orta tabaka ciddi manada ekonomik buhran yaşamaktadır. Bu ekonomik buhranda insanımızı manevi olarak her yönden olumsuz etkilemektedir” ifadelerini kullandı.
“EKONOMİNİN SAĞLIKLI BİR DÜZLEME OTURTULMASI GEREKMEKTEDİR”
Ülkemizin ekonomik olarak sıkıntılı günler geçirdiğini belirten İlhan, “Asgari ücret bugünlerde yine açıklanacak. Ülkemizde hiperenflasyon diye bir gerçek varken bugün asgari ücret 20 bin TL olarak bile açıklansa yine çok kısa zamanda pul olacaktır. Kiraların 10 bin TL’yi aştığı bir kilo etin 500 TL’yi bulduğu bir ülkede insanların alım gücünün her geçen gün düştüğü gerçeği ortadayken mevcut ekonomik koşullarda açıklanacak olan asgari ücret verene çok alana az olacaktır. Seçimden bu yana kurtarıcı olarak ekonominin başına getirilen yönetim faizleri en üst seviyeye çıkarmış fakat tüm bunlara rağmen döviz altın ve borsa aynı anda yükseliyorsa burada ciddi bir ekonomik problem vardır. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda asgari ücreti alan perişan ve bu ücreti veren birçok işveren de perişan olacaktır. Öncelikle ekonominin sağlıklı bir düzleme oturtulması gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde meclisten yeni bütçe geçti. Aslında borçlanma ve faizden ibaret olan bu haram bütçe düzeni içinde bulunduğumuz israf yolsuzluk hırsızlık, har vurup harman savurma düzeni değişmeden ekonomi de düzelmez asgari ücrette yetmez. Toplumun büyük bir kısmını kapsayacak yoksulluk kapımızdadır. Meselenin topyekûn ele alınması lazımdır” dedi.
“ÜLKEMİZDE AÇLIK SINIRI 14.000 TL’YE DAYANMIŞKEN YOKSULLUK SINIRI 46.000 TL CİVARINDADIR”
DEVA Partisi Van İl Başkanı Av. Erkan İrven, ülkemizde insanların her geçen gün ekonomik olarak ciddi sorunlar yaşadığını belirterek, “İstikrarlı bir şekilde durmadan artan enflasyon ve sürekli gelen zamlar karşısında ezilen vatandaş için asgari ücretin artırılması yine çözüm olmayacaktır. Tek çözüm; bu kötü iktidar ve işbirlikçilerinin gönderilmesi, yerine insanı önemseyen, adalete ve hukuka saygılı, ehliyetli, liyakatlı yöneticilerin gelmesidir. Ülkemizde son zamanlarda iktidarın yanlış politikaları sonucu yoksul ve orta tabaka ciddi manada ekonomik buhran yaşamaktadır. Bu ekonomik buhran insanımızı manevi olarak her yönden olumsuz etkilemektedir. Bunun da sorumlusu başta, verin yetkiyi görün etkiyi diyen Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere çalışma arkadaşlarıdır. Bugün asgari ücretle geçinen ülkemizde milyonlarca insan vardır ve bu kesim toplumun büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Her bir bireyin insan onuruna yakışır hayat yaşaması yöneticilerin asli ve anayasal görevidir. Ama maalesef iktidar bu noktada sorumluluğu yerine getirememektedir. Ülkemizde açlık sınırı 14.000 TL’ye dayanmışken yoksulluk sınırı 46.000 TL civarındadır” şeklinde konuştu.
“ASGARİ ÜCRET 30 BİN LİRA OLMALI
Asgari ücretin 30 bin lira olması gerektiğini kaydeden Av. İrven, “Ekonomide uygulanan yanlış politikalar her geçen gün zam ve artan enflasyon gibi vatandaşımızın canına okuyan canavarı ortaya çıkarmaktadır. Mevcut şartlarda 11.402 TL olan asgari ücretin günümüz şartlarında en az 30.000 TL olması gerekir. Kaldı ki bu rakam altında hangi rakam belirlenirse belirlensin asgari ücretle geçinen vatandaşımızın, yine ilk altı ayda enflasyon karşısında almış olduğu asgari ücret zammı eriyecektir. Aslında günümüzde 30.000 TL asgari ücreti ödeyecek işletme sayısı işveren sayısı da yok denecek kadar azdır. Bu asgari ücretin arttırılması demek dolaylı olarak herşeyin de peşin arttırılması demektir. Yeni zamların ve enflasyonun yine artması da kaçınılmazdır. Zira ülkemizde istikrarlı giden hiçbir şey yoktur ve paramız her geçen gün erimektedir. 2024 bütçesinde de yeni para birimimiz ile 2 trilyon 652 milyar TL açık bulunmaktadır. Bu da yeni zamlar, yeni vergiler ve giderek artacak enflasyonun ve maalesef daha kötü günlerin habercisidir. Çözüm aslında iktidarın alım gücünü arttırmasıdır. Gelinen noktada mevcut iktidar ve işbirlikçileri bu işi artık götüremez hale gelmiştir. Önümüzdeki yerel seçim bu iktidara ve bu iktidar gibi oylarımızı, çantada keklik olarak gören siyasi figür ve partilere, aslında patronun biz olduğumuzu seçmen olarak bizim sözümüzün geçerli olduğunu en net bir şekilde ifade etmemiz lazım. Bizi dar kalıplara koyan, hareket alanımızı kısıtlayan gerek siyasal İslam adı altında yanlış işler yapan siyasetçiler gerekse de ırk üzerinden, ezilmiş bir takım toplumların duygularını istismar eden siyasi figür ve hareketlere dur dememiz lazım. Bu siyasi hareketler bizi her geçen gün mutsuzluğa ve fakirliğe sürüklemektedir. Bizim gelinen noktada her derdimize DEVA olacak ihtiyacımız olan tek şey, insanı önceleyen evrensel düşünen temel hak ve özgürlükler çerçevesinde hareket etmektir. Bu hususu tesis ettiğimiz sürece insan kaynaklarımızı bu yönde sevk ve idare ettiğimiz sürece sorunlarımız her geçen gün azalacaktır. Yaklaşan yerel seçimler bizler için bir fırsat ve dönüm noktasıdır. Bu yerel seçimler de yanlış işler yapmasına rağmen kendinden emin bir şekilde oylarımızı çantada keklik gibi görenlere gereken cevabı vermektir. Aksi takdirde hep hüzün, hep fakirlik içinde yaşamaya devam ederiz” şeklinde konuştu.