Tarih: 21.02.2022 20:26

Dünyanın ikinci büyük kraterine tırmanan 3 dağcı donma tehlikesi geçirdi

Facebook Twitter Linked-in

Kamp yapmak üzere Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan 2500 rakımlı Nemrut Kalderası’na çıkan 3 dağcı donma tehlikesi geçirdi.

Hak Arama Kurtarma Derneği Bitlis İl Temsilcisi Yavuz Vecel, arkadaşları Tekin Üzümcü ve Serdar Dinçer ile birlikte kamp yapmak üzere zirvesinde dünyanın ikinci büyük kraterinin bulunduğu Nemrut Kalderası’na tırmandı. Planladıkları 2 günlük kamp için Nemrut Dağı’nın eteklerinde bulunan Çekmece köyünden başlayarak zirveye doğru yürüyüşe geçen Vecel ve 2 arkadaşı, 10 kilometre yürüdükten sonra yoğun tipi ve fırtınaya yakalandı. Yoğun tipi ve fırtınaya rağmen kalderanın içerisine doğru ilerleyişlerini sürdüren 3 arkadaş ölümden döndü. Tipi ve fırtınadan dolayı zaman zaman yolunu kaybeden 3 dağcı, geri de dönemeyince çareyi çadır kurmakta buldu. Kar kalınlığının yer yer 10 metreyi bulduğu bölgede uygun bir yer bulan 3 arkadaş çadır kurdu. Hava sıcaklığının eksi 25 dereceyi bulduğu bölgede donmamak için yakacak bir şey bulamayan 3 arkadaş, çareyi yanlarında götürdükleri mumu yakmakta buldu. Mum ışığında ısınmaya çalışan 3 dağcı, sabaha kadar birçok kez donma tehlikesi geçirdi. Grup, günün ağarması ile birlikte yanlarında götürdükleri eşyaları ve çadırları bırakarak dönüş yoluna koyuldu. Yaklaşık 4 saatlik zorlu yolculuğun ardından zirveye ulaşan 3 arkadaş, kendi imkânlarıyla ilçeye ulaşmayı başardı.

İki arkadaşı ile birlikte adeta ölümden döndüklerini belirten Hak Arama Kurtarma Derneği Bitlis İl Temsilcisi Yavuz Vecel, arama kurtarma eğitim almalarına rağmen tipi, fırtına ve soğuk havadan olumsuz yönde etkilendiklerini söyledi. Nemrut’a 2 günlük kamp kurmak üzere çıktıklarını dile getiren Vecel, “Aslında 2 gün kamp kurmak üzere Nemrut’a çıkmıştık. Çıkarken tam teçhizatlı bir şekilde çıktık. Hava durumu tahminimiz yolu yarıladığımızda tamamen değişmeye başladı. Biranda yoğun bir tipi ve fırtına başladı. Göz gözü göremeyecek duruma geldi. Bulunduğumuz bölgede kar kalınlığı yer yer 10 metreyi buluyordu. Geri dönüş yapmayı düşündük ancak o anki havada neredeyse imkânsızdı. O yüzden kalderanın içine doğru ilerleyişimizi sürdürdük. Yaklaşık 5 saatlik bir yürüyüşün ardından daha fazla ilerlemenin çok mümkün olmadığını gördük. Olası bir durum için sığınma alanı olarak düşündüğümüz bölgeye de varamayınca en uygun bölgede çadır kurmaya karar verdik. Karları biraz eştikten sonra zorlukla çadırımızı kurabildik. Zaman zaman artık donmaya başladığımızı hissediyorduk. Çadıra girdikten sonra bir nebze olsun soğuktan korunsak da hala üşümeye devam ediyorduk. Hava kararmaya başladıkça hava daha soğuyor, termometreler eksi 30 dereceleri gösteriyordu. Bir ara artık gerçekten donup öleceğimizi düşünmeye başladık. Uyumamak için azami gayret sarf ettik. Sabaha kadar sadece mum ışığıyla ısınmaya çalıştık. Geceyi bin bir zorlu Nemrut’ta geçirdik. Sabah hava açılır ümidiyle beklerken yine tam tersi oldu. Yine tipi, fırtına devam etti. Daha fazla kalırsak donacağımızı çok iyi biliyorduk. Bu yüzden risk alarak geri dönmeye karar verdik. Ağırlık yapmasın diye yanımızda götürdüğümüz fazla malzemeleri ve çadırı geride bırakarak dönüş yoluna geçtik. Saatler süren zorlu yolculuğun ardından çok şükür sağlam şekilde geri dönebildik. Bizler üç kafadar arkadaşla asla unutamayacağımız zorlu bir Nemrut macerası yaşadık. Tabii bundan çıkarılması gereken dersleri de çıkardık. Bizim için de ayrı bir tecrübe oldu. İnşallah daha sonraki kamplarımızda daha temkinli davranacağız” diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —