Tarih: 18.08.2021 16:51

Diyarbakır annelerinden Muşlu annelere destek

Facebook Twitter Linked-in

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan aileler, Muş’ta çocuklarını HDP’den isteyen ailelere destek verdi.

Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan aileler, çocuklarını geri getirebilmek için tek yürek oldu. Diyarbakır’dan yola çıkan 11 aile, ilk olarak Muş Kardeşlik Platformu üyeleri tarafından merkeze bağlı Sungu Beldesi’nde karşılandı. Sungu İlim ve Kültür Yayma Derneği Başkanı ve Kanaat Önderi Kıyasettin Seçkin tarafından ağırlanan aileler, dev Türk bayrağı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından şehir merkezine geçen aileler, ellerinde Türk bayrağı ile Garnizon Şehitliği önünden yürüyüş başlatarak HDP binası önüne kadar "kahrolsun HDP", "Kahrolsun PKK", "Türk Kürt kardeştir HDP kalleştir", "Otura otura kazanacağız", "Kahrolsun HDP İşbirlikçi HDP" sloganları attı.

Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan bazı aileler, HDP İl Başkanlığı binasına doğru yürüyerek partililere tepki gösterdi. HDP Muş İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelere, Muş Kardeşlik Platformu üyelerinden de destek geldi.

“Tek bir evlat, tek bir terörist kalana kadar bu mücadele devam edecek”

Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Diyarbakır annelerinden Ayşegül Biçer, oğlu Mustafa Biçer için 3 Eylül 2019’da Diyarbakır HDP il binasının kapısına gidip oturma eylemine katıldığını söyledi. Bir çığlıkla başlayıp çığ gibi büyüyen evlat nöbetinin Hakkari, Van, Şırnak, İzmir, Berlin, Diyarbakır, Muş olmak üzere bir çok ile yayıldığını kaydeden Biçer, “İstiyoruz ki Güneydoğu’nun bütün bölgelerine yayılsın. Ben kendi evladımı kazandım. Evladım geldi şu anda evimde. Oğlum hiçbir ceza almadı. Devletimin şefkatli kollarına teslim oldu ama benim mücadelem bitmedi. Çünkü ilk gün demiştim. Tek bir evlat, tek bir terörist kalana kadar bu mücadele devam edecek. Davamda kararlıyım. Sonuna kadar anne ve babalara destek veriyorum. Gerekirse Türkiye’nin 4 bir yanını dolaşır, bu anne babalara destek veririm. Yeter ki anne babalar evlatlarını istesinler. Gelip feryatlarını evlatlarına duyursunlar. Çünkü benim oğlum feryadımı duyduktan sonra oradan kaçış yollarını denedi ve kazandı” dedi.

“Gelin hakkınız olan evlatlarınızı hırsız parti HDP’den isteyin”

Oğlunun gelip devlete teslim olduğunu anımsatan anne Biçer, “Rabbime şükürler olsun benim yavrum geri döndü. Diliyorum ki tüm anne ve babalar kazansın. Biz bugün Muş’tayız. Yarın Ağrı’da olacağız. Buradan tüm anne v

ve babalara çağrımızdır .Gelin hakkınız olan evlatlarınızı hırsız parti HDP’den isteyin. HDP olmadan tek bir yaprak dağa gitmez. Allah’ın izniyle HDP kapanacak, Kandil yıkılacak” ifadelerini kullandı.

“Kandil’e gidin orada vekillik yapın”

Evlat nöbeti tutan babalardan Süleyman Aydın da, HDP’nin 2015 yılındaki çözüm sürecinde 15 yaşındaki oğlunu kandırdığını belirterek, “Oğlumu HDP il binasına getirip oradan da dağa gönderiyorlar. Para karşılığında satıyorlar. 6 yıldır oğlumdan hiçbir haber alamıyorum. Kandil’in talimatı dışında HDP milletvekilleri hiçbir şey yapamıyorlar. HDP milletvekilleri hiçbir zaman kendi iradelerini ortaya koyup da siyasetlerini yapmadılar. Siz, Türkiye’yi istemiyorsanız buyurun yolunuz açıktır Kandil’e gidin. Kandil’de vekillik yapın. Kürt için mücadele veriyoruz diyorsunuz, Kürt’ün 9 yaşındaki çocuğunu mağaralarda ölüme mahkum ediyorsunuz” dedi.

“Muş’taki annelere destek vermek için geldik”

Muş’taki evlat nöbetine katılan ailelere destek için geldiklerini anlatan Aydın, “Burada tek bir yönetici çıkıp da ‘siz kapımızda ne arıyorsunuz’ demiyorlar. Ya bizi de öldürecekler ya bizim çocuklarımızı getirecekler.” diye konuştu.

“Biri dağda silahlı, biri şehirde kravatlı”

Çocuğunun dağa kaçırılmasının ilk günü Selahattin Demirtaş’tan destek istediğini vurgulayan Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“bana destek verin, benim çocuğumu PKK’dan isteyin’ dedim. Selahattin Demirtaş’ın bana verdiği cevap ‘kendi iradesiyle gitmiştir’ oldu. 15 yaşındaki çocuğun iradesi mi olur? İnanın bütün çocuklar Selahattin Demirtaş’ın talimatıyla dağa gönderildi. Kendi ağabeyine gönderdi. Biri dağda silahlı, biri şehirde kravatlı. Şu an Selahattin Demirtaş’ın tahliyesini istiyorlar. Peki, bu anne babaların çocuklarının tahliyesi nerede? İnsan hakları bizim çocuklara yok mudur? Biz, HDP ile mücadelemizi devam ettireceğiz. PKK’da büyük çözülme oldu, katılım sıfıra indi. Ama HDP, PKK bundan rahatsızlık duyuyor. Terörle mücadeleden rahatsızlık mı duyuyorsunuz? Hani teröre karşıydınız? Konu HDP, PKK olunca susuyorlar. Biz Muşlu annelerimizin, Ağrılı annelerimizin yanındayız. Allah devletimizden razı olsun 31 evladımızı kurtardılar. Devletimiz bizim çocuklarımızı öldürmüyor, devletimiz çocuklarımızı bize teslim ediyorlar. Tek bir çocuk bile ceza yemedi ama PKK çocukları işkence var diye korkutuyor. Kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti Devletinde işkence yoktur. Çocuklarımız bizi duyuyorsa oğlum güvenlik güçlerine teslim olun. Anne ve babalarınızın sesini duyuyorsanız artık bu hasretlik bitsin” ifadelerini kullandı.

“Ben Muş’ta Kürt’üm, İstanbul’da Türk’üm, Trabzon’da Laz’ım”

Babalardan Celil Bektaş ise çocukları söke söke aldıklarını ve almaya devam edeceklerini ifade ederek, “Benim oğlumu sattılar. Kim sattı Amed Direnç Grubu. Halk uyandı. Ben Muş’ta Kürt’üm, İstanbul’da Türk’üm, Trabzon’da Laz’ım. Ben bunu her yerde söylüyorum. Bunlar Kürt olamazlar. Bana içlerinden bir tane Kürt çıkarın çadırı bırakacağım. Hepsi yalan. Bu HDP’nin kafasına girsin; Türkiye’nin askeri de bitmez, parası da bitmez. Ormanları yakıyorlar, yazıklar olsun onlara. Ormandan herkes faydalanacak. Müslüman adam orman yakmaz, halkın çoluk çocuğunu götürmez. Tek bir evladımız kalana kadar eylemi bırakmayacağız. Oğlum gelse de bırakmayacağım, gelmese de bırakmayacağım. Hem ölüsünü hem dirisini alacağız. Bu çadır başarı göstermiştir” dedi.

“Bu haklı ayağa kalkış yerini buldu”

“Muş Kardeşlik Platformu ve Doğu ile Güneydoğu halkı olarak bu yiğit ama bağrı yanık gerçekten bir o kadar da kalbi sızı dolu annelere kahraman diyebiliriz” diyen Kanaat Önderi Kıyasettin Seçkin de, şöyle konuştu:

“Bu haklı ayağa kalkış yerini buldu. Bugün Muş, Ağrı, Van ve Doğu’nun çeşitli illeri hatta Almanya, bu zalimlere hadlerini bildirmek için gerçekten ayağa kalktılar. Muş’taki anneleri desteklemek için Diyarbakır’dan kalkıp buraya kadar zahmet ettiler. Bizde kendilerini ağırlamaktan şerefi, gurur ve mutluluk duyduk. Her zaman kapımız bunlara açıktır.”

Aileler, buradaki eylemin ardından Ağrı’daki eyleme katılmak üzere Muş’tan ayrıldı.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —