Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde (aiçü), 11 Aralık Uluslararası Dağlar Günü Münasebetiyle “ağrı’da Ağrı Dağı’nı Konuşuyoruz” Paneli Düzenlendi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde (AİÇÜ), 11 Aralık Uluslararası Dağlar Günü münasebetiyle “Ağrı’da Ağrı Dağı’nı Konuşuyoruz” paneli düzenlendi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ve Türkiye Dağcılık Federasyonu tarafından 11 Aralık Uluslararası Dağlar Günü kapsamında “Ağrı’da Ağrı Dağı’nı Konuşuyoruz” paneli, AİÇÜ Kültür ve Kongre Merkezi Selçuklu Salonu’nda gerçekleştirildi.
Panelin açılışında konuşan Rektör Vekili Prof. Dr. Faruk Kaya, 2002 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 11 Aralık Uluslararası Dağcılık Günü’nde dağlarda yaşayan ve geçimini dağlardan sağlayan insan topluluklarının sorunlarına dikkat çekildiğini, dağların iklim, su, enerji, turizm ve biyoçeşitlilik açısından taşıdığı önemin ön plana çıkarıldığını, panelle ülkemizin en yüksek dağı olan efsanevi kimliğiyle Ağrı Dağı’na dikkat çekilmesinin amaçlandığını söyledi.
Panelde konuşan Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’ndan faydalanılması gerektiğini, bilim adamlarının, dağcılıkla uğraşanların, turizmcilerin buraya getirilmesinin dağa ve kente hak ettiği tanıtım katkısını sağlayacağını belirtti.
Moderatörlüğünü Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar’ın yaptığı panelde “Ağrı Dağı’nın Coğrafyası ve İnanç Turizmi Açısından Önemi” konulu bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Faruk Kaya, Ağrı Dağı hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Kaya, “Ağrı Dağı, heybeti, dağcılık yönünden tatmin edici olması ve monoteist dinlerde önemli bir yerinin bulunmasından dolayı kendinden çok daha yüksek dağlardan daha fazla bilinmektedir. Bundan dolayı bilim insanları bu dağın önemini ‘Güney Afrika’nın elması ne kadar kıymetli ise Türkiye’nin Ağrı Dağı da o kadar değerlidir’ şeklinde ifade etmektedirler” diye konuştu.
“Sürdürülebilir Dağ Yönetimi ve Koruma Boyutu” konulu sunumda Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Öner Demirel, “Biyolojik çeşitlilik bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden olan Türkiye’de bu zenginliğin korunması için 3,2 milyon hektarı aşan ve aralarında milli parkların da bulunduğu 598 koruma alanı ilan edilmiştir. Bunlardan biri olan Ağrı Dağı’nın sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi ve bunun sürdürülebilir olması için etkin ve bütüncül bir korumanın hayata geçirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“Ağrı Dağı’nın Ekonomik Yansımaları” konulu sunumda AİÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut, “Turizm endüstrisinden elde edilen her bir milyon dolar, 20 bin kişiye yeni iş imkanı sağlamaktadır. Bundan dolayı Ağrı Dağı’nın turizm merkezli bir şekilde canlandırılması, Doğu Anadolu’nun ekonomik gelişimi için önemlidir” dedi.
“Ağrı Dağı’nda Dağcılık” konulu sunumda Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar, “Sürdürebilir kalkınma için çevresel değerlerin korunması, doğal kaynakların tüketimi ve üretimi arasındaki denge önemlidir. Bu kapsamda ülkemiz için çok önemli olan Ağrı Dağı, efsanelere konu olması, hakkında dile getirilen gizem ve tırmanışlar için uygunluğu ile her dağcının hayatında en az bir kez çıkmak istediği, değerlendirilmeyi bekleyen bir turizm madenidir” dedi.
Panele, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Rektör Vekili Prof. Dr. Faruk Kaya, Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar, kurum müdürleri, akademisyenler, idari personel, Türkiye Dağcılık Federasyonu üyesi dağcılar ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Program, plaket takdimi ile sona erdi.