SEÇİMLER ÖNCESİ ALMANYA'DA SİYASİ HAREKETLİLİK
Almanya Parlamentosu Bundestag'da, aşırı sağ karşıtı milletvekilleri, 23 Şubat'taki seçimlerden önce, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD)'nin yasaklanması için harekete geçti. Seçimlere bir ay kala, anketlerde yüzde 19'a ulaşan AfD, siyasi krizi derinleştirdi. Angela Merkel'den sonra iktidara gelen Başbakan Olaf Scholz'un liderliğindeki koalisyon hükümetinin çökmesi, erken seçim kararları ile ülkede gerginlik artıyor. Aşırı sağın yükselişi, Alman siyasetinde endişe yaratıyor.
AFD'NİN YASAKLANMASI İÇİN ADIMLAR ATILDI
Almanya'da aşırı sağcı parti AfD'nin kapatılması gündemi daha da alevlendi. Değişik partilerden 113 milletvekilinin desteklediği ve AfD'nin devlet fonlarından yararlanamamasını talep eden yasa önerisi, İçişleri Bakanlığı Komisyonu'na sunuldu. Yeşiller Meclis Grubu, AfD'nin yasaklanması amacıyla başka bir önerge sunarken, AfD'nin faaliyetlerinin Almanya'nın demokratik düzenine zarar verdiği gerekçesiyle yasaklanması talep ediliyor.
“AFD DEMOKRASİ İÇİN BİR TEHDİTTİR”
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin Milletvekili Marco Wanderwitz ve Sosyal Demokrat Parti'nin Milletvekili Carmen Wegge, AfD'nin demokrasi için bir tehdit olduğunu ve anayasanın korunması adına bu partinin kapatılması gerektiğini belirtti. Bu süreç, Alman Anayasa Mahkemesi'ne kadar taşınabilir.
KABUL EDİLEN GÖÇMEN ÖNERGESİ TEPKİLERE YOL AÇTI
Almanya'da göç politikalarının sertleştirilmesi yönünde CDU/CSU partilerinin önergesi, aşırı sağcı AfD'nin desteğiyle meclisten geçti. Bu durum, AfD'nin bir yandan yasaklanması için adımlar atılırken diğer yandan göçmen politikası konusunda iş birliği yapılmasının eleştirilmesine neden oldu.