Ablasyon en genel anlamıyla kalbinde ritim bozukluğunu ortadan kaldırılmasına olanak sağlayan bir yöntemdir.
Ablasyon en genel anlamıyla kalbinde ritim bozukluğunu ortadan kaldırılmasına olanak sağlayan bir yöntemdir. Böylece ritim bozukluğuna sebep olan odaklar özel elektrot kateterler ile yakma veya dondurma suretiyle etkisiz hale getirilir. Bu tedavinin tercih edimesinin en büyük nedeni ritim düzenleyici ilaçlara oranla daha etkili ve daha başarılı olmasıdır. Ablasyon tedavisi ile hastalar ritim sorununu tekrar yaşamamaktadırlar. Dolayısıyla ritim düzenleyici ilaçları tekrar kullanmak zorunda da kalmamaktadırlar.
Kalp ritim bozukluğu veya çarpıntısı olan hastalar, düzenli kalp ritim bozukluğu ilacı kullanmak istemeyen, kalp ritim bozukluğu ilacı kullanan ama yan etkisi ile karşılaşan ya da ilacın herhangi bir faydasını görmeyen hastalara ablasyon yapılabilir.Ablasyon tedavisi sonrası hastaların yaşam kalitesinde de ciddi bir düzelme yani iyileşme görülür. Ablasyonda başarı oranı ise hastanın çarpıntı ve kalp ritim bozukluğunun türüne ve şiddetine göre değişkenlik göstermesi ile beraber %70-99 civarındadır.
Ablasyon işlemi sonrası 7-10 gün süresince egzersiz yapmamalı, ağırlık kaldırmamalı bol bol dinlenmelidir. İşlem sonrası 1-2 sonra duş alınmalıdır. Tabi en önemlisi ise hasta doktor kontrollerini aksatmamalı, düzenli kontrollerine gitmelidir.
Ablasyon tedavi süresi hastanın kalp ritim bozukluğu ve çarpıntısına göre değişebilmektedir. Ablasyon tedavisi yarım saat sürebildiği gibi 4 saatten daha uzun da sürebilir.
Ablasyon işlemi sonrası bazı hastalarda kalp ritim bozukluğu veya çarpıntı olabilmektedir.Bu durum dokuların iyileşme süreci olarak ilişkilendirilmektedir. Ablasyon işlemi sonrası birkaç gün çarpıntı ve kalp ritim bozukluğu olabilmekte ama zamanla düzelebilmektedir. Lakin hastanın başka hastalıkları, yaşam tarzında sigara ve alkol kullanımı yer alıyorsa çarpıntı ve kalp ritim bozukluğunun tekrarlama ihtimali vardır.
Bazı durumlarda ise çarpıntının sebebi kalp kapakçıklarındaki hasardan kaynaklanabilmektedir. Kalp kapakçıklarında meydana gelen hasar ise laparoskopik kalp ameliyatı yani açık kalp ameliyatına göre daha az riskli ve daha kolay iyileşme süreci olan kalp ameliyatı gerçekleştirilir. Dolayısıyla operasyon sonrası hasta, açık kalp ameliyatına kıyasla daha kısa sürede taburcu olur, ağrılarından daha çabuk kurtulur ve günlük yaşamına kısa sürede geri döner.