ABD ve İsrail'in Kan Dökme Paktı Deşifre Oldu: Ortadoğu Hükümranlığı İçin Komplo Şeması!

ORTADOĞU'DA GİZLİ EMELLER: ABD VE İSRAİL'İN KANLI SENARYOLARI

Gazeteci Haşmet Babaoğlu, ABD'nin Ortadoğu'daki politikalarına ve İsrail'in bölgede artan etkinliğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Babaoğlu, Batı dünyasının İsrail destekli yaklaşımlarının bölgeyi daha da istikrarsız bir hale getirdiğini söyledi.

ABD VE İSRAİL'İN ORTADOĞU'DAKİ SİYASETİ TARTIŞMA KONUSU

Sabah gazetesinde yer alan köşe yazısında Haşmet Babaoğlu, ABD'nin Ortadoğu politikalarının ve İsrail'in bölgede artan saldırgan yaklaşımlarının Batı tarafından nasıl desteklendiğini ele aldı. Babaoğlu, İsrail'in saldırgan politikalarının ve ABD'nin bu politikaları destekleyen tutumunun, Ortadoğu'daki çatışmaları körüklediğini ifade etti.

GAZZE VE BEYRUT'TA SİVİLLER HEDEF

Babaoğlu, İsrail'in hem Gazze'de hem de Lübnan'da Beyrut'ta sivillere yönelik saldırıları gerçekleştirdiğine dikkat çekti. İsrail'in nüfus bakımından küçük bir ülke olmasının yanı sıra, ABD'nin askeri desteği olmadan soykırım yapma kapasitesine sahip olmayacağına vurgu yaparak, ABD'nin bu tutumunun bölgedeki krizlerin ana kaynağı olduğunu belirtti.

İSRAİL'İN 'NUFUS' OYUNU

ABD ve Avrupa'nın Ortadoğu'daki politikalarını "Büyük İsrail" projesi bağlamında değerlendiren Babaoğlu, İsrail'in sadece nüfus sayısıyla değil, sahip olduğu 'nüfuz' ile ele alınması gerektiğini savundu. Gazeteci Babaoğlu, ABD'nin İsrail'e sürekli olarak askeri teçhizat ve mühimmat sağlaması olmadan, İsrail'in bu tür agresif askeri hareketlerde bulunmasının mümkün olmadığını dile getirdi.

Yazısında ABD hükümetinin Ortadoğu'ya yönelik stratejilerinin tartışma konusu olması gerektiğine işaret eden Babaoğlu, bu konunun kamuoyu tarafından yeterince sorgulanmadığına dikkat çekti.

Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, ABD’nin Ortadoğu'daki politikalarını ve İsrail’in bölgedeki etkisini masaya yatırdı. Babaoğlu, İsrail’in Ortadoğu’daki saldırgan politikalarının Batı tarafından desteklendiğini söyledi. İsrail’in bu tavrının bölgedeki çatışmaları artırdığını belirten Babaoğlu, İsrail’in ABD'nin desteğiyle bölgeye hükmetmeye çalıştığını ifade etti. Haşmet Babaoğlu, ABD’nin İsrail'i destekleyen tutumunun, bölgedeki krizlerin temel kaynağı olduğunu vurguladığı yazısında şunları kaydetti:

"Bu kez tepem atıyor...
Gecenin yarısı...
Ekrandaki profesör "İsrail yenildi" diyor; "kazanıyor görünüyor ama bu Pirus zaferidir..."
Bu profesörlerden çok var...
O sırada İsrail bombardıman uçakları hem Gazze'nin kuzeyinde, hem de Lübnan'da Beyrut'ta sivilleri vuruyorlar...
Telaffuzu nedense yabancıları andıran ve aylardır ekranlarda boy gösteren profesörümüz şunu da ekliyor sözlerine: "Zaten İsrail nedir ki, sekiz veya dokuz milyonluk bir ülke, sonu yok bu savaşların..."
İçimden "İnşallah" diyorum ama tam o sırada Trump'un yeni kabine üyeleri açıklanıyor; Netanyahu'nun kabinesi sevinç çığlıkları atıyor...
İsrail'i nüfusundan ibaret gören profesörleri nerelerde yetiştirdik biz, diye söyleniyorum bir yandan da...
***
Şimdi esas konu bir yana...
Önce şu "Pirus zaferi" deyimi üzerine bir çift laf edeyim...
Tamam, ansiklopedik olarak "mağlubiyet gibi galibiyet"leri böyle adlandırmak pek tutuluyor, biliyorum.
Genel geçer bir deyim yani..
Nereden mi geliyor?
Milattan önce 3. yüzyılda...
Bugünün Yanya yakınlarında bulunan Epir ülkesinin kralı Pirus Roma ordusunu yenince yanındaki komutanlarına demiş ya...
"Böyle bir zafer daha kazanırsak, yok olacağız."
Çünkü yenilen Roma'nın karargahına akın akın yeni birlikler gelirken, Pirus'un ordusunun ne yeni askeri kalmış, ne de yeni savaş teçhizatı...
Olay bu!
Ama dikkatinizi çekerim: Pirus cesur fakat küçük bir ülkenin kralı, karşısında ise Roma var...
Roma'yla savaşıyor adam yahu...
***
Gelelim esasa...
Bir yıldır yırtınıyorum burada...
"Büyük İsrail" diyorum...
ABD ve Avrupa...
Buraya bakın, bunu anlayın diyorum...
Sadece Ortadoğu'daki ileri karakol İsrail devletine bakarak hiçbir şeyi anlayamazsınız...
9 milyonluk nüfusmuş, şuymuş buymuş...
İsrail'i "nüfuz"uyla değil de, nüfusuyla anlatmaya çalışanı dinlemeyin, geçin...
Hiç düşünmüyorlar...
ABD, her gün ama her gün savaş teçhizatı ve mühimmatı göndermese İsrail soykırım yapabilir miydi?
Ne o?
ABD'yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz?"