Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş eski Temsilcisi Mehmet Kuruçay, “Keşke o röportajı aynı yerde binalar yıkılmadan verebilseydim. 3 yıl önce elimle işaret ettim. ‘Bu binalar yıkılacak. Bunların içerisinden insanların ölülerini çıkartmayalım. Dirilerini çıkartalım. Devletimizi külfetten kurtaralım. Milli ekonomi bu kadar zarar etmez. İnsanların canları da kurtulur’ dedim. İşaret ederek gösterdim” dedi.
İhlas Haber Ajansı'na 3 yıl önce konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Temsilcisi Mehmet Kuruçay, deprem riskine dikkati çekerek, “Kahramanmaraş depremsellik açısından Türkiye'nin en kritik yerlerinden bir tanesi. Biz bu tehlikeyi görmek zorundayız. Bulunduğumuz yerdeki binaların çoğu 40-50 yıllık binalar. Burası alüvyon. Buralarda yüksek katlı binalar yapmamalıyız. Müsaade etmemeliyiz” demişti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından konuşan Kuruçay, “Kahramanmaraş'ın yerlisi olmam dolayısıyla bu konulara daha fazla hassasiyet gösterdim. Sözün bittiği yer demek isterdim ama söz bitti ama acılar gerçekleşti. Birçok masum insan hayatını kaybetti. Devletimiz ülkemiz mateme boğuldu. Maalesef biz bunları yaşadık” ifadelerini kullandı.
“Anlatırken ağlayamıyorum yaş kalmadı çünkü”
50'ye yakın akrabasının vefat ettiğini belirten Kuruçay, “Paylaştığım bilgileri aktara aktara konuşmalarımız ezberledim. 2004 yılında Kahramanmaraş'ta Deprem Konferansı yaptım. Bütün bilim adamlarını topladım. Bütün bilim adamları ortak görüşlerini anlattılar. Ondan sonra her yıl depremlerin yıl dönümlerinde yakın vilayetlerimizde olan Malatya'da, Adana'da, Bingöl'de Hatay'da olan küçük depremlerin ardından sorulduğunda bile Kahramanmaraş'ta yaklaşık 500 yıldan beridir kırılmayan bir segment, sismik boşluk olduğunu söyledim. Bu mutlaka kırılacak. Hep onu söylemişimdir. 2 dakika sonra da 2 saat sonra da 2 gün sonra da 2 yıl sonra da 10 yıl sonra da ama bizim insanlarımız o yıkılacak binaların altında kalacak. O insanlar yıkılan binaların altından cenazelerini ölülerini çıkartmadan dirilerini çıkartalım. O değişikliği yapalım. Bunu defalarca anlattım. Maalesef 20 yıl boyunca anlattım duyan oldu mu bilmiyorum ama Allah bana sormaz. Bunu yapmayanlara, ikazlara aldırış etmeyenlere Allah, huzuruna vardıklarında sorar. O masum çocukların hesabını Allah birilerine soracaktır” açıklamasında bulundu.
Bir insanı silahla öldürünce katil olunacağını vurgulayan Kuruçay, “Bir binayı uygun olmayan yere yaptıysanız ve bunun yüzünden insanlar öldüyse ona müsaade eden, o binayı yapan insanlar katildir. Başka bir şey değildir. Kurşun sıkmıyorsunuz ama kötü bina yapıyorsunuz. Çürük zeminde kötü bina yapıyorsunuz. İnsanların ölmesine neden oluyorsunuz. Yine katilsiniz. Öldü, insanlar öldü. Benim gözlerimde yaş kalmadı. Anlatırken ağlayamıyorum. Yaş kalmadı çünkü” diye konuştu.
“Keşke o röportajı aynı yerde binalar yıkılmadan verebilseydim”
Kuruçay, “Keşke o röportajı aynı yerde binalar yıkılmadan verebilseydim. 3 yıl önce elimle işaret ettim. ‘Bu binalar yıkılacak. Bunların içerisinden insanların ölülerini çıkartmayalım. Dirilerini çıkartalım. Devletimizi külfetten kurtaralım. Milli ekonomi bu kadar zarar etmez. İnsanların canları da kurtulur' dedim. İşaret ederek gösterdim. Bu hayali bir şey değil, var sayım değil” dedi. Kentsel dönüşüme dikkati çeken Kuruçay, alüvyon zeminler üzerine kurulan binaların yıkılmaya mahkum olduğunu söyledi.
“Ebrar Sitesi'nde uygulamalarda 4 katlı olan binalar 10 katlı yapıldı”
Kahramanmaraş'ta yapılan yanlış binalar ve yanlış uygulamalardan dolayı felaket yaşandığını söyleyen Kuruçay, “Kahramanmaraş'ta yıkılan evlerin olduğu yerler bahçeli evlerdi. Bahçeli evler semtiydi orası. Tek katlı, altta bodrumları vardı. Ne güzel bir şehirdi. Arkasından 2 katlı, 3 katlı binalar yapıldı, 4 katlı binalar yapıldı. Öyle böyle derken kat sayıları 12'ye çıktı. Ebrar Sitesi'nde uygulamalarda 4 katlı olan binalar 10 katlı yapıldı. Durup dururken çıkarılmadı. Buna bir karar veren var. Bunu değiştirenler var. Bu uygulamaları yaptığınız takdirde akıbet bu. Bu sadece Kahramanmaraş için değil. Şu an Kahramanmaraş'ta alüvyon zemin üzerinde serbest inşaat imar planı var. İstediğiniz kadar yüksek katlı bina yapabiliyorsunuz. Böyle bir saçmalık yok” şeklinde konuştu.
“Bu bina deprem olmasa bile yıkılacak' dedim, depremde ilk yıkılan binalardan biri oydu”
Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde Kocabaş Konakları'nın fotoğrafını çekerek yetkililere gösterdiğini söyleyen Kuruçay, “Onlara anlattım. ‘Bu binanın zemini kötü. Bu bina deprem olmasa bile yıkılacak' dedim. Depremde ilk yıkılan binalardan biri oydu. Fotoğrafını gösterdim. ‘Sayın başkanım, sayın vekilim, sayın yetkililer buna nasıl müsaade ettiniz' diye yüzlerine sordum. ‘Söylemedin' desinler. Kendileri şahit. Maalesef. Bundan sonra başka bir depremin yıl dönümünü kutlamayalım” diye konuştu.
“Uygun olmayan zeminlere bina yapılmasa deprem hiçbir şey yapmayacak”
Depremin olması gereken bir olay olduğunu hatırlatan Kuruçay şöyle devam etti:
“Yeryüzü ayakta kaldığı sürece, kıyamet kopmadığı sürece bu depremler hep olacak. Fay hattının geçtiği tarlaların fotoğraflarını görmüşsünüzdür. Eğer orada bir bina olsaydı o bina yıkılacaktı ve insanlar o binanın içinde ölecekti. Uygun olmayan zemine bina yaparsan fay o zemini yıkar, insanlar da onun içinde ölür. Ama orada bir bina olmasa deprem hiçbir şey yapmaz. Deprem bir doğal olaydır. Yağmur damlaları rahmettir ama sel felaketine yol açarsanız, ormanları keserseniz, dere yataklarına ev yaparsanız, oradan gelen sel insanları öldürürse suçlu sel midir? Deprem de öyle. Bu çok önemli bir şey. Deprem masum bir doğa olayıdır. Uygun olmayan zeminlere bina yapılmasa deprem hiçbir şey yapmayacak.”