Tarih: 13.10.2023 15:36
100. yılında Türkiye Cumhuriyeti 1923-2023 Uluslararası Sempozyumu Atatürk Üniversitesi’nde başladı
Atatürk Üniversitesi ile Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Araştırma Merkezinin ortaklaşa düzenlediği, 100. Yılında Türkiye Cumhuriyeti 1923-2023 Uluslararası Sempozyumu, Atatürk Üniversitesinin ev sahipliğinde başladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı münasebetiyle düzenlenen sempozyumun açılış törenine Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zafer Aynalı, Aziziye Belediye Başkanı M. Cevdet Orhan, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Araştırma Merkezi Temsilcisi Ömer Orhan, Rektör Yardımcıları, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Prof. Dr. Esin Derinsu Dayı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
15 Temmuz Milli İrade Salonunda başlayan uluslararası sempozyum öncesinde, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü tarafından hazırlanan “Atatürk ve Cumhuriyet” isimli resim sergisi Vali Çiftçi ve Rektör Çomaklı tarafından açıldı.
13-14 Ekim tarihlerinde Nene Hatun Kültür Merkezinde devam edecek olan 100. Yılında Türkiye Cumhuriyeti 1923-2023 Uluslararası Sempozyumuna yurtiçi ve yurtdışından 48 akademisyen katılırken, sempozyum toplamda 12 oturum halinde gerçekleşecek.
Sempozyumun açılış konuşmasında, Cumhuriyetin 100. yılının kutlu ve ebedi olması dilekleriyle sözlerine başlayan yapan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Prof. Dr. Esin Derinsu Dayı, milli, tarihi ve manevi değeri olan bu anı paylaşmanın gurur verici olduğunu söyledi.
“Sempozyumun Başlangıç Tarihi Olan 13 Ekim’de Ankara Başkent İlan Edilmiştir”
Prof. Dr. Dayı: “Sempozyumun başlangıç tarihi olan 13 Ekim, ayrıca Ankara’nın başkentimiz olarak ilan edildiği tarih. 13 Ekim 1923’te Ankara başkent ilan edilmiştir. Biz de bu yüzden sempozyumumuzu bu tarihte gerçekleştirmeye karar verdik. 27 Aralık 1919’da Atatürk’ün İlk defa Ankara’ya gelişiyle birlikte 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla Ankara, Millî Mücadelenin merkezi haline geldi. Cumhuriyetimizle birlikte Ankara’mızın da başkent olmasını kutluyoruz. 100. Yılında Türkiye Cumhuriyeti 1923-2023 Uluslararası Sempozyumunu düzenleme fikrimizi paylaştığımızda bize maddi ve manevi destek olan Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
“Hayatın Hizmetinde daima ileriye İlkesini şiar edinmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun ismini taşıyan Üniversitemizin ev sahipliğinde 100. Yılında Türkiye Cumhuriyeti: 1923-2023 Uluslararası Sempozyumunu gerçekleştirmenin sevincini yaşıyoruz” sözleriyle konuşmasın başlayan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, savaşlarla ve çatışmalarla, masum insanlara yapılan adaletsiz, mesnetsiz, gayrı hukukî, gayrı insanî saldırılarla karşı karşıya kalınan bugünlerde, millî ve manevî varlığımızı, birlik ve bütünlüğümüzü perçinleyecek bu sempozyuma ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
“Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyeti, “Cumhuriyet Fazilettir!” Vurgusunu Yaparak Halka Anlatır”
Bağımsızlık düşüncesi ile 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetin, Türk’ün tarihî yolculuğunda varoluş mücadelesini taçlandıran, sahip olduğu bağımsızlık karakteri ile birlik ve beraberlik ruhunun en büyük eserlerinden biri olduğunu değinen Prof. Dr. Çomaklı şunları aktardı: “Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası, ileri görüşlülüğü, Türk milletinin kahramanlığı, millî ve manevî iradesinin gücü ile kurulan Cumhuriyet; millî egemenlik ve tam bağımsızlık esasına dayanan, akıl ve bilimin rehberliğinde sürekli gelişimi öngören bir aydınlanma ve çağdaşlaşma hamlesidir. Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyeti, “Cumhuriyet fazilettir!” vurgusunu yaparak halka anlatır. Çünkü Cumhuriyet Türk milletinin milli manevi temel değerleri üzerinden yükselmiştir. Türk milletinin istiklalinden ve istikbalinden taviz vermeyeceğini tüm dünyaya haykırdığı kurtuluş mücadelesinin özeti ve sonucu olan Türkiye Cumhuriyeti, bizlere bırakılmış en büyük miras fazilet ve değerdir. Bu mirasın gelecek nesillere aktarılması noktasında biz üniversitelere ciddi sorumluklar düşmektedir. Bizler de Atatürk Üniversitesi olarak bu bilinçten hareketle, milli ve manevi değerlerine bağlı; ülkesi için çalışan ve üreten genç nesiller yetiştirmek için üstün gayret sarf ediyoruz”
“Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümü Bambaşka Bir Öneme Haizdir”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı hepimiz için büyük önem arz etmektedir. Cumhuriyetimizi bugün bulunduğu noktadan daha ileriye taşıma yolunda özveri ile çalışmaktayız. Bu süreçte en güçlü desteğimiz, referansımız ve çıkış noktamız, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün gelmiş olduğu yerdir. Geçmişte Cumhuriyetimizi büyük coşkuyla kutladık. Fakat 100’üncü yıldönümü bambaşka bir öneme haizdir. “Türkiye Yüzyılı” olarak da adlandırılan bu yüksek vizyon, aynı zamanda ülkemizin inançla yürüdüğü yeni hedeflere açılan kapılar, atılan adımlar ve etkin stratejileri içermektedir. Bölgesel veya küresel bağlamda meydana gelen çatışmaların, savaşların arttığı bir dönemde, yüce devletimizin; barışı, istikrarı ve adaleti tesise yönelik gayretlerle dünya siyasi arenasında etkin olması bunun en önemli göstergelerindendir. Türkiye’nin “lider ülke” sıfatıyla Suriye’deki insanlık dramının, Rusya-Ukrayna krizinin, Karabağ sorununun ve Filistin-İsrail çatışmasının çözümü için izlediği politikalar da yine bu gücün birer ürünüdür.
Cumhuriyetimizin ilanının 100. yıldönümü vesilesiyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi saygıyla yâd ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Sempozyumda akademik zemine taşınacak her türlü bilgi, fikir ve görüşün, aydınlık geleceğimiz için genç akademisyenlerimize, öğrencilerimize ve diğer katılımcılara kıymetli ufuklar açacağına inanıyorum. Temeli Türk kahramanlığı, yüksek Türk kültürü, maneviyatı, ahlâkı ve vicdanı olan Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar yaşasın. Türk ve İslâm coğrafyasına ve mazlum milletlere ışık olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlu olsun” dedi.
Dünyamızın son derece hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini belirten Vali Mustafa Çiftçi ise, küresel çapta adaletsizlik, eşitsizlik ve belirsizliklerin arttığı bu dönemin özellikleri arasında jeopolitik mücadelelerin yeniden ön plana çıkması ve her alanda artan rekabet olgusunun yer aldığını söyleyerek, ülkemizin krizlerle çevrili bir coğrafyada milli çıkarları ile tarihi sorumlulukları çerçevesinde sahada ve masada etkin bir varlık gösterdiğine vurgu yaptı.
"Her Alanda Elde Ettiğimiz Başarılarımız ile 100. Yılı Karşılamaktayız"
Vali Çiftçi: “Şükürler olsun ki; yüz yılda Türkiye Cumhuriyeti, önünde uzanan aydınlık yolda, emin adımlarla ilerlemeye devam etmekte ve benimsediği evrensel ilkeleri muhafaza ederek, uygar dünyanın onurlu bir üyesi olmak için verdiği kararlı mücadeleyi sürdürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, yüz yıldır karşısına çıkan zorlukların üstesinden gelerek yoluna devam etmiş, bilhassa son dönemlerdeki atılımlar sayesinde, bugün dünyanın yükselen güçleri arasında yer almayı başarmış bir devlettir. Ülkemizin ilk yerli ve milli elektrikli otomobili olan TOGG milletimizin hizmetine sunulmuş; savunma sanayii alanında kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve bunları ihraç eden bir kapasiteye ulaşılmıştır. Tarımdan turizme, ulaştırmadan eğitim ve sağlığa kadar her alanda başarılarımız ile 100. yılı karşılamaktayız.
Günümüzde yenilikleri takip edebilmek ve insanların ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla kadim devletimiz, maziden atiye uzanan köprüyü güçlü bir şekilde muhafaza etmekte kararlıdır. Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize cumhuriyetimizin kazanımlarının doğru bir şekilde aktarılması son derece önemlidir. Bir yönetim şekli olmanın ötesinde Cumhuriyet; bilimde, eğitimde, kültürde, sağlıkta, ekonomide, sosyal yaşamda, askeri alanda var olan tüm kazanımlarımızın ve değerlerimizin şaşmaz güvencesi olmuştur. Bu nedenle, büyük bir imparatorluktan Cumhuriyet’e açılan yolu çok iyi bilmek, anlamak ve her zaman hatırımızda canlı tutmak zorundayız. Bu vesileyle açılışını yapmış olduğumuz 100. Yılında Türkiye Cumhuriyeti Uluslararası Sempozyumunda sunulacak olan bildiriler, hem uluslararası düzeyde olması, hem de ülkemizin sahip olduğu değerleri konu alması bakımından çok büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Esin Derinsu Dayı’nın oturum başkanlığını yaptığı Cumhuriyetin İlanı konulu sempozyumun ilk oturumu gerçekleşti.
Türk Milliyetçiliği Düşüncesinin Cumhuriyetin Kuruluşundaki Etkileri konusu ile Prof. Dr. Salim Gökçen, Cumhuriyetin İlan Sürecinde Basında Rejim Tartışmaları konusu ile Dr. Hikmet Yaman, İlan Edilme Sürecinde Cumhuriyetin Düşünsel Dayanakları konusu ile Doktora Öğrencisi Kerem Tabak ve Cumhuriyetin 10. Yılında Türkiye konusu ile Doç. Dr. Gökhan Polatoğlu dinleyicilere çeşitli bilgiler aktardı.
Sempozyum, açılış töreni ve ilk oturumun ardından 13-14 Ekim tarihlerinde Nenehatun Kültür Merkezinde devam edecek.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —