Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan iş kadını Şazime Hancı, gerek eğitim hayatı gerekse iş yaşamındaki başarısıyla hem takdir topluyor hem de kadınlara örnek oluyor.
Ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdikten sonra geleneksel el sanatları bölümünden mezun olan 3 çocuk annesi Şazime Hancı’nın azmi ve kararlılığı hem eğitiminde hem de iş hayatında başarıyı beraberinde getirdi. Küçük bir atölyede kursiyer yetiştirerek işe başlayan Şazime Hancı, iş hayatındaki başarısıyla adından söz ettiriyor. Doğuda kadın olmanın zorluklarını bir bir aşmayı başaran Hancı, kendi kurduğu atölyede hem öğrencilerine 35 sanat dalında eğitim veriyor hem de kadınlara istihdam sağlıyor.
Yaklaşık 20 yıldır sanatla uğraşan Hancı’nın bugün ise 10 parmağında 35 marifet var. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından aldığı destekle kendi işini kurup patron olmayı başaran Hancı, başarılarla dolu hayat hikayesiyle Doğulu kadınlara hem örnek oluyor hem de cesaret veriyor. Organizasyon firmasında kullandığı malzemeleri kendi üreterek bu alanda bölgede ilk ve tek üretim firmasına sahip olan Hancı, çift kafa lazer kesim makinesiyle de üretim yaparak birçok sektöre hizmet sunuyor.
10 parmağında 35 marifet
Asarı Sanat adını verdiği atölyesinde filografi, rölyef, çini, tezhip, minyatür, kurdele nakışı, el nakışı, makine nakışı, kabak oymacılık, takı tasarım, kalem işi, mozaik sanatı ve deri sanatı gibi 35 farklı sanat dalıyla uğraşan Hancı, bu eğitimler sayesinde ekseriya ev kadınlarından oluşan 5 bine yakın öğrenci yetiştirip bunlardan 500 kişiye istihdam alanı oluşturdu. Hiçbir başarının tesadüfi olmadığına dikkat çeken Hancı, “Bölgede ilk ve en muhteviyatlı atölyenin de işletmecisiyim. Atölyemizde 35’e yakın sanat dalında eğitim veriyoruz. Eğitimlere her kesimden katılımlar oluyor. Ben 21 yıldır sanatla uğraşıyorum ve 10 yıldır da profesyonel eğitimler veriyorum. Bu eğitimler sayesinde 5 bine yakın öğrenci yetiştirdim. Bu öğrencilerden 500’ünü istihdam ettim. Bunlar genellikle ya ev hanımları oldu ya öğrenciler oldu. Daha çok çeyizlerini tamamlamak isteyen kızlarımız oldu. Ama burada bir eksiklik hissettim çünkü buradaki sanata bakış açısı biraz daha farklı. Genelde ev hanımlarına yönelik düşünüyoruz. Oysaki bende sanat tamamen bir terapidir ve terapi dalıdır. Bu terapiye de en çok ihtiyacı olan çalışan insanlardır diye düşünüyorum. Burada 35’e yakın sanat dalı var, bunların arasında filografi, rölyef, çini, tezhip, minyatür, kurdele nakışı, el nakışı, makine nakışı, kabak oymacılık, takı tasarım, kalem işi, mozaik sanatı ve deri sanatı gibi eserlerin yanı sıra farklı sanatları da biz burada icra ediyoruz. Daha önce bizim Bitlis bölgesinde kanıtlanmış bir başarımız var. Biz Bitlis’i ve bölgemizin tanımlarını yaparken birçok yarışmalara da katıldık. Öncelikle İstanbul’da Yaşama Dokunanlar Platformu tarafından düzenlenen Türkiye genelindeki yarışmada Osman Hamdi Beyin Kaplumbağa Terbiyecisiyle Türkiye birincisi olarak Oscar ödülüne layık görüldüm. Bunun haricinden çoğu yerden plaket ve teşekkürler aldım. Bunlar benim için onur ve gururdan ziyade Bitlis için onur ve gururdur. Çünkü ben Bitlisli Şazime Hancı’yım” dedi.
“Kadın olmak zor ama pes etmek yok”
Bölgede kadın olmanın zor olduğunu ancak iş hayatında kadın olmanın daha da zor olduğunu kaydeden Hancı, “Doğu Anadolu Bölgesinde doğmuş büyümüş insanlarız. Bu bölgede kadın olmak zordur. Bu şartlar altında iyi bir iş kadını olma yolunda ilerleyip çaba ve azimle başarıya ilerlemek daha da zordur. Bu başarının asıl kaynağı öncelikle çocuklarımdır. Daha önceden yapmış olduğum birkaç tasarım ürünüm vardı. Bunların yetenek olduğunu bilmeden tasarımları çıkardıktan sonra değerlerinin farkında olmadan bir kenara bırakılırdı. Ondan sonra bir şeylerin farkına vararak sanat hayatına atıldım. Dışarında eğitim almaya başladım. İlkokul mezunuydum. Sanatımla beraber eğitimimi de tamamlamam gerekiyordu. Dışarıdan ortaokulu ve liseyi tamamladıktan sonra üniversitede el sanatlarını bölümünü kazandım ve üniversiteyi derece ile bitirdim. Bunun yanı sıra dışarıdan özellikle birçok sanatın eğitimini aldım. Çünkü gerçekten bir işi yapmam gerekiyorsa bunu hakkıyla yapmam gerekiyordu. Bu işi tamamen işin ehlinden alarak profesyonel bir şekilde eğitimler verme yolunda ilerledim. Bu süreç içinde zorluklar çektim birçok engelle karşı karşıya geldim. Asla pes etmedim ve bu gün bunun sonucunda güzel işlere imza attığıma inanıyorum” diye konuştu.
“Bölgede ilk ve tekiz”
Dört farklı sektör üzerinde yapmış oldukları çalışmalarla şu anda bölgede ilk ve tek olduklarını kaydeden Hancı, “Daha önceden Tatvan’da kurmuş olduğum bir sanat atölyesinin işletmecisiydim. Daha da geliştirerek bugün sektörümüzü farklı alanlarda destek alarak daha büyük bir firmaya dönüştürdük. Bu firma istikametinde birçok kadınımıza ulaşabiliyoruz ve burada üretimler yapıyoruz. Dört farklı sektör üzerinde yapmış olduğumuz bu çalışmalarda şu anda bölgede ilk ve tekiz. Organizasyon firmamız bölgede ilk ve tek olmak üzere üretim firması olarak geçmektedir. Burada hem kaliteli ve uygun bütçeyle her kesime hizmet sunabiliyoruz. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından destek aldığımız çift kafa lazer kesim makinesiyle üretimler yaparak birçok sektöre de burada hizmet sunabiliyoruz. Firmamızda hem üretimler yapıyoruz hem de meslek edinmek isteyenlere kurslarımızı sunmaya devam ediyoruz. Çerçeve tasarım atölyemizde bunlardan birisidir. Bu hizmetlerimiz çerçevesinde birçok kadına ve erkeğe ulaşabiliyoruz. Mesleki eğitimle beraber yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde biz burada bir okul görevi de görüyoruz. Çeşitli nedenlerden dolayı eğitimlerini tamamlayamamış kişilere burada meslek edindirip, kalfalık ve ustalık belgesi verebiliyoruz. Aynı zamanda sigortalı olarak işe başlayıp, aylık ücretlerini de alıyorlar” diye konuştu.