Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında tutuklu bulunan sanıklardan Selma Ö., koğuşta kalanların, duruşmalarda isim vermemeleri konusunda uyarıldığını, kendisini de kocasının abi ve ablalara yaranmak için kullandığını söyledi.
Elazığ’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bir SODES projesinde haksız kazanç temin ettikleri iddia edilen 14 şüphelinin yargılanması 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Duruşmada, projenin koordinatörü Abdullah Ö.’nün tutuklu eşi Selma Ö. duruşmada örgütle bağlantılı sanıkların cezaevinde kaldığı koğuşta yaptıkları baskıları anlattı.
Eşi Abdullah Ö.’nün 2004 yılında öğretmenlik yaptığı dönemlerde dini sohbetlere katıldığını kendisine söylediğini belirten Selma Ö., “Eşim iş hayatı ile ilgili bana bilgi vermezdi. Eşime 2011 yılında işleri ile ilgili soru sorduğumda bana proje yaptığını söylemişti. Benim 3 çocuğum var ve FETÖ’nün çıkarcı olduğunu biliyordum. Eşim içeride 2 ay kaldı daha sonra itirafçı olup serbest kaldı. Ben ise 11 aydır içerideyim” dedi.
"Hocamıza terörist dedik acaba günaha girdik mi"
Eşinin itirafçı olduğundan dolayı kendisinin cezaevinde eleştiri halinde olduğunu dile getiren Selma Ö., ”Cezaevinde hainin karısı diye hakaret yiyorum. Koğuşta kalan G.A.’nın organize ettiği 20 kişi beni eleştiriyor. Bana ’hainin köpeği’, çocuğuma ise ’hain köpeğinin çocuğu’ diye hakaret ediyorlar. Eşimin itirafçı olmasından dolayı 11 aydır baskı altındaydım. Duruşmadan sonra koğuşa gelen bazı sanıklar ’hocamıza terörist dedik acaba günaha girdik mi’ diyor. Beni koğuştan atmak için 20 kişi dilekçe verdi. G.A. bir tartışmamızda bana hakaret etti ve ’hocamı, ağabeylerimi, ablalarımı eleştiremezsin’ dedi. Cumhurbaşkanımızın, FETÖ’ye şarlatan dediğini televizyonda gören G.A., cumhurbaşkanımıza şarlatan kelimesini kullandı. Bende Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına böyle diyemesin dedim” diyerek yaşanan tartışmaları anlattı.
"Mahkemede isim vermeyin uyarısı yapıyor"
Kendisine baskılar yapıldığını da ileri süren Selma Ö., “Bana senden maddi ve manevi hiçbir beklentimiz yok diyorlar. F.A. bana ’sen devletin muhbirisin, cezaevi idaresi ile birlikte çalışıyorsun’ dedi. Ben koğuş değiştirmek istedim ama olmadı. Ş.B. ’sen nefissiz, haysiyetsiz, şerefsizsin’ dedi. Bunun sebebi ise ben hocasına hakaret ettiğim içindi. Koğuştakiler, mahkemeye gelenleri isim vermeyin diye uyarıyor ve hala birbirlerine biat ediyorlar” diye konuştu.
"Eşim, abi ve ablalarına yaranmak için beni kullandı"
Örgüt ile olan bağlantısı hakkında bilgi veren Selma Ö., “2009 yılında Halk Eğitim Merkezi’nde ahşap boyama öğreticisiydim. Kurs açmak için kendi öğrencilerimi bulmam gerekiyordu. Hatice Aytimur Kız Öğrenci Yurduna başvurdum. Onlar öğrenci listesini kendilerinin vereceğini söyledi. SODES’le ilgili projeler yapan bir atölyede 12 öğrenciye kurs verdim. Ben maaşımı ve sigortamı devletten aldım. Çocuklarım eşimin zorlaması ile örgüt okullarına gitti. Bank Asya’daki altın hesabım ise yine eşim tarafından bankaya götürülüp açtım. Eşim abi ve ablalarına yaranmak için beni kullandı. Ben FETÖ’nün içinde olmadığım halde FETÖ’nün koğuşunda kalıyorum. Bana koğuşta devletin gelsin seni kurtarsın diyorlar. Ben, FETÖ’nün koğuşuna gideceğime beni idam edin” diye ifade verdi.
Duruşma diğer sanıkların ifadesinin alınması ile devam etti.