Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Erkan Afşar, İran’da devam eden olayların başta Van olmak üzere bölge ve ülke ekonomisini kötü yönde etkile
İran'da ekonominin kötüye gittiği gerekçesiyle geçtiğimiz hafta başlayan ve daha sonra rejim karşıtı protestolara dönüşen gösteriler yedinci gününde devam ediyor. YYÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Erkan Afşar, ülke genelinde 23 kişinin hayatını kaybettiği, son 4 günde ise 450 kişinin gözaltına alındığı protestoları değerlendirdi. Yrd. Doç. Dr. Afşar, İran’da son dönemde meydana gelen toplumsal olayların Van ekonomisi başta olmak üzere ülke ekonomisini kötü yönde etkileyeceğini savundu. İran’da 28 Aralık’ta Meşhed’de başlayan ve başkent Tahran’a da sıçrayan protestoların iç dinamiklerle çözülmesi gerektiğini ifade eden Afşar, dış müdahalelere koz verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Afşar, “İran’da meydana gelen toplumsal olayların sadece Ortadoğu coğrafyasıyla sınırlı kalmayacağı görülmektedir. Ancak İran gibi kadim bir devletin bu protestoları gerek reformist çalışmalarla, gerekse başka mekanizmaları kullanarak bastıracağında şüphe yoktur. İran, Van kentine iki saatlik mesafede olan bir komşumuzdur. İran ile Van arasındaki ticaret hacmi özellikle son yıllarda hat safhaya ulaşmış durumdadır. İran’dan Van’a ve Türkiye’ye gelen turist sayısına baktığımız zaman muazzam bir artışın olduğundan bahsedebiliriz. Özellikle son yıllarda Van’a gelen turist sayısı 400 bini aşmış durumda. Türkiye’ye de 1 milyonun üzerinde İranlı turist gelmiş durumdadır. İran’da son dönemde meydana gelmiş toplumsal olaylar Van ekonomisi başta olmak üzere bölge ekonomisini etkileyecektir. Tabii bunun yansımaları ileriki süreçte daha iyi görülecektir” dedi.
“Küresel güçlerin son olaylarda rolü büyüktür”
İran gibi bir devletin yaşanan olayları bastıracak güçte olduğunu ifade eden Afşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle Van’a gelen İranlı turistlerin azalmasında, İran’la yapmış olduğumuz ticari alışverişin azalmasında şüphe yoktur. Umuyoruz ki İran’daki toplumsal olayların bir an önce sona ermesi ve Türkiye ile İran arasındaki dostluğun, ekonomik ve siyasi ilişkilerin olabildiğince kaldığı yerden devam etmesidir. Küresel güçlerin son olaylarda rolü büyüktür. Ancak İran gibi güçlü bir devletin bu olayları bastıracak güçte olduğunu görebilmekteyiz. İran’la Van arasındaki ticaret hacmi sadece bölgeyi değil, Türkiye ekonomisini de ciddi anlamda etkileyecektir. Bu yüzden bu olayların bir an önce sona ermesi, ekonomik ve siyasi olarak Türkiye ve Van kentimiz açısından önem arz etmektedir.”
YYÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Karaaslan ise, İran’da meydana gelen toplumsal olayların nedenleriyle ilgili bilgi verdi. Karaaslan, “Gelir dağılımındaki eşitsizlik, yüksek enflasyon, son zamanlarda artan işsizlik oranları ve özelikle İran’ın son dönemde Lübnan, Suriye, Yemen ve Irak gibi ülkelerde yürütmüş olduğu askeri operasyonlarda mali kaynak aktarımının eleştirildiğini görmekteyiz. Sonuç itibariyle ekonomik gerekçelerle başlamış olsa dahi İran’daki protestoların bir rejim karşıtı hareketlere dönüştüğünü, siyasi bir nitelik kazanmaya başladığını değerlendirebiliriz. Güncel protesto gösterilerinin önümüzdeki dönemde hem İran iç siyasetine dönük hem de daha geniş anlamda Ortadoğu coğrafyasında ne tür etkiler doğurabileceği ile ilgili bir takım öngörülerde bulunabilir” diye konuştu.
"Ekonomik bazlı protestolar sulandırılabilir"
ABD ve İsrail’in protestoculara dönük desteklerinin ve İran içerisinde dış ajanların bir takım oyunu olduğu yönündeki görüşlerin dikkate alınmasıyla ekonomik bazlı bir takım haklı protestoların sulandırılacağını söyleyen Karaaslan, şunları kaydetti:
“Şu an itibariyle en sağlıklı görünen yolun uluslararası toplum tarafından İran’a bir itidal çağrısının yapılması ve bu olayların körüklenmemesi yönünde bir takım çağrıların yapılması söylenebilir. Yaygın olarak ifade edilen görüşlerden bir tanesi de toplumsal protestoların arkasında gerçekte haklı gerekçeler varsa dahi özellikle ABD ve İsrail’in protestoculara dönük destekleri ve yahut İran içerisinde dış ajanların bir takım oyunu olduğu yönündeki görüşler dikkate alındığında bu ekonomik bazlı bir takım haklı protestoları sulandırabileceğini söyleyebiliriz. İran içerisinde yaşanacak bu olayların da uzun vadede tüm Ortadoğu coğrafyasını olumsuz yönde etkileyebilecek bir takım hususları ortaya çıkarabileceğini söyleyebiliriz. Mevcut toplumsal protestolar çerçevesinde etnik, mezhebi ve siyasi bir takım manipülasyonlara gidilmesi, önümüzdeki süreç içerisinde İran ve Ortadoğu coğrafyasını daha karmaşık ve zor bir süreç içerisinde bırakabilir.”