Aile Meclisi Kararıyla Hayatına Son Verilen 4 Çocuk Annesi İçin Adalet Arayışı: 12 Tutuklama

KAYIP KADIN CİNAYETİ ÇÖZÜLDÜ

Kocaeli'de, 27 yaşındaki dört çocuk annesi Güneş Yıldıztan'ın yedi yıldır kayıp olduğu ve bu süre boyunca hiçbir resmi işlem kaydına rastlanılmadığı bildirildi. Güneş Yıldıztan gibi kayıp birçok kişi için yapılan aramalar ne yazık ki yıllar alabiliyor ve bazen hiç sonuçlanmıyor. Ancak bu vakada polis, geçen yılların ardından Yıldıztan'ın akıbetini gün yüzüne çıkardı.

7 YIL SONRA GERÇEK ORTAYA ÇIKTI

Edinilen bilgiye göre, 2017 Aralık ayında evini terk eden ve sevgilisi M.A. ile kaçan Güneş Yıldıztan'ın, şiddetli geçimsizlik yaşadığı eşi Nihat Yıldıztan'dan şikayetçisi olduğu bilgisine ulaşıldı. Güneş Yıldıztan, polise teslim olduktan sonra sığınma evine yerleştirildi ve bir süre sonra ise gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Bu olayın ardından, polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonuçsuz kaldı.

ŞÜPHELİ ÖLÜM OPERASYONU VAN'DA DA YAPILDI

Yıldıztan'ın şüpheli ölümüyle ilgili olarak Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri derinlemesine bir inceleme başlattı. Şüpheler üzerine yapılan soruşturma genişletilerek kırk kişinin üzerinde ifade alındı ve adım adım ipuçları takip edildi. Sonuçta, Kocaeli, İstanbul ve Van illerinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlar neticesinde 26 kişi gözaltına alındı.

AİLE MECLİSİ KARARIYLA ÖLDÜRÜLMÜŞ VE GÖMÜLMÜŞ

Operasyon sonucunda, aralarında eşi Nihat Yıldıztan ve akrabalarının da bulunduğu 12 kişi, cinayet, cinayeti azmettirme ve cinayete iştirak suçlamalarıyla tutuklanarak Körfez Adliyesine sevk edildi. İtiraf niteliğindeki ifadelerde, şüphelilerin aile meclisi kararıyla Güneş Yıldıztan'ı öldürdükleri ve cesetlerini ormanlık alana gömdükleri belirtildi. Olayla ilişkili diğer şüpheliler ise serbest bırakıldı. Yıldıztan'ın cesedi henüz bulunamamış durumda.

Bu durum, aile içi şiddet ve töre cinayetlerinin ne yazık ki halen var olan bir gerçek olduğunu ve adaletin bazen yıllar sonra bile olsa yerini bulmakta olduğunu gösteriyor. Kayıp kadının ailesi ve dört çocuğunun yaşadığı travmanın yanı sıra, aile meclisi gibi geri kalmış uygulamaların son bulması için toplumsal bilincin artması gerektiği vurgulanıyor.