Mevsim normalleri üzerindeki sıcaklığı bile devletin yanlış politikasına bağlayan güruh, doların Türk lirası karşında tırmanışa geçişini büyük sevinçle izliyor.
Milli bilinç noksanlığı yaşayan bu çevreler “iktidar gitsin de her şeye razıyız” felsefesiyle yaşamaya devam ediyor.
Türkiye’nin siyasi çekişmeler yaşadığı tüm ülkelerin yanında yer almaları da bunun en büyük göstergesi.
Türkiye; jeopolitik konumu nedeniyle bugüne değin binlerce kez dış mihrakların ve onların maşalığını yapan iç mihrakların akıl almaz oyunlarına maruz kaldı. ABD’nin Orta Doğu topraklarının önemli bir kısmında elde ettiği hegemonyayı Türkiye’de de elde etme arzusu, ülkemizde sayısız buhranlara sebep oldu. Kimi zaman ağaç bahane edildi, kimi zaman da sınırlarımız dışında yaşanan olaylar... İsim değiştirdi, şekil değiştirdi ancak ardındaki isimler ve amaçları hep aynıydı. Türkiye’yi parçalamak...
Son olarak mali krizle bizi alt etmeye çalışan güç karşısında felaket tellallığı yapanlar ile her şey normalmiş gibi pollyannacılık oynayanların hengamesi yüzünden, çözüm üretenlerin (üretmeye çalışanların) sesi maalesef duyulmuyor bile.
Biz ki 15 Temmuz Destanı’nı yazan necip bir milletiz. Tanklara, füzelere kafa tutmuş bu milletin, ekonomik darbelere esir olacağı elbet düşünülemez lakin artık realist ve kalıcı çözümler üretmeliyiz.
Bir ekonomist değilim. Ekonomik olarak nasıl tedbirler alınır bilemem ama bir eğitimci olarak ülkemize uygulanan bu tür yaptırımların, eğitim ile aşılacağının farkındayım. Zira günlük hayatta kullandığımız, eksikliğinde hayatımızı felç edecek bir çok teknolojik ürün yüzünden gebeyiz ABD’ye, İsrail’e, Rusya’ya.
Birbirimizi yemeyi bırakıp, bilim yapmalıyız artık. Kaliteli bilim adamları yetiştirmeli; onların yerli akıl ürünlerini kullanmalıyız.
Bırakalım artık ucuz siyaset ile birbirimizi sindirmeyi.
Bırakalım artık bu bizim partiden değil deyip ötekileştirmeyi.
Bu ülkeye faydası olabilecek zekaları siyaset uğruna harcamayalım, sebep olmayalım beyin göçlerine.
Bu ülke hepimizin ve bizim bizden başka dostumuz yok!
Ya hep birlikte yok olup gideceğiz, ya da el ele verip birlikte yükseleceğiz.
