Ayten NALBANTOĞLU


Şehide Rahmet, Anaya Sabır Dilemek Yeter mi?

Şehide Rahmet, Anaya Sabır Dilemek Yeter mi?


Bugün güne gencecik bir evladımızın şehit haberi ile uyanip, genç yaşta bir evladimizi toprağa verme üzüntüsünü yaşadım. Ama dünya gailesi bir bakıyorsun unutturuyor bu acıyı. Bir mesaj, bir paylaşım, ALLAH 'tan rahmet, bir de aileye sabir dileyince bitti sanıyor insan.

 

Tek başına kalınca insan fotoğraftaki resme bakıp gidiyorsun. Soldaki benim evlâdım, sağdaki bu sabah şehit verdiğimiz #AhmetAltun. Aynı yaşta, biri asker biri Polis Özel Harekat. Ne farkederki ikiside daha ana kuzusu.

 

Bir an kendimi evladını kaybeden annenin yerine koydum adına şimdi empati diyorlar. Ağladim, üzüldüm, kahroldum.

 

Bir anne düşünün hayatından vazgeçmiş, ömrünü, yaşını, gecesini, gündüzünü, uykusunu, sağlığını vs. evladı için feda etmiş. Ayağında taş, gözünden yaş olsun istememiş.. Ama hain bir kurşun gelmiş gözünün bebeğini elinden almış. Ne denir ki, işte burası sözün bittiği yer, kelimeler düğümleniyor boğazda.

 

Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza uzanan elleri Kahhar İsmi Şerifinle kahreyle, onlara fırsat verme Ya RAB...

 

Acımadan, namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere. Kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile, mahşerde yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklar üzerinde.

 

Ey şehit anası sakın ağlama, başın dik, gözün pak olsun. Gözyaşı akıtma, senin yavrun toprak altında ama cennetin başköşesinde.


Şu an dağda, sınırda, ovada, çamurda, karda, kışta, zemheride, ayazda bu vatan için nöbet bekleyen askerlerimize, polisimize ve bütün güvenlik güçlerimize yardım et Allah'ım... Onları koru ya RABBİM...