Mehmet Akif GÜLER


Nasıl Yönetilmek İstiyoruz?!

Nasıl Yönetilmek İstiyoruz?!


Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'un fethinden önce esnafın, halkın ahvalini müşahede etmek için tebdil-i kıyafetle çarşıya pazara inmiş. Girdiği her dükkandan, her esnaftan yaptığı alışverişte ikinci bir şey istediğinde 'Ben siftah ettim komşum henüz siftah etmedi, onu da oradan al' diyerek diğer esnafa gönderilmiş. Bu ahvali gören Fatih, Rabbine hamd ederek, 'Bu milletle değil İstanbul, dünya fethedilir' demiştir.

 

Bir millet nasıl isterse, neyi hak ederse Allah Teâlâ o millete öyle yöneticiler halk eder.

 

Hucurat Süresinin 10. Ayet-i Celile’sinde Rabbimiz, 'Müminler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki, rahmetine mazhar olasınız.' şeklinde emir buyurmasına rağmen, peki bize ne oluyor da birbirimize tahammül edemiyoruz? Aynı apartmanda yaşayan komşular, asansörde denk geldiğinde selamlaşmamak için ayağının ucuna ya da duvarlara bakmak niye?

 

Özellikle selam vermeye çalıştığımız ve tebessüm etmek için yüzüne bakmaya çalıştığımızda, asık suratla selam bile almamak niye? Trafikte yol vermemek için kavgalar, hatta birbirini öldürmeye varan tahammülsüzlük niye? Rabbim bize ensar olma fırsatı vermişken, insafsız ve zalim bir savaştan evlerini mallarını mülklerini bırakıp, canlarını ve namuslarını kurtarmak için ülkemize sığınan mültecilere ateş püskürmek, itip kakmak niye?

 

Selamlaşmayı emreden Rabbimizin, “Tebessüm sadakadır” diyen Resulullah Aleyhisselam Efendimizin buyruğuna uyup selamlaşmanın, trafikte araba kullanırken bir araca veya bir yayaya yol vermenin, bir yetimin başını okşamanın hazzı herhangi bir maddiyatla ölçülebilir mi?

 

Bizim ahvalimiz böyleyken, “davranışlarımızla hak ettiğimiz gibi, zalimleri, helâl haram umursamadan, devletin malını, dolayısıyla milletin hakkını yiyecek birilerini Rabbimiz ya başımıza getirirse” diye yüreğim titriyor.

 

Bunun yanında 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında, milletimizin tek yürek, tek yumruk olarak canını ortaya koyup, bir dayanışma içinde olduğunu, günlerce evime gitmeden, tankların paletlerinin arasına kaldırım taşı koyarak yürümesine engel olmaya çalışma şerefine erişmiş, milletimin içinden bir nefer olma hazzını yaşamanın, her türlü dünya nimetinin üstünde olduğunu, bizzat müşahede eden biri olarak El-Muizz olana hamd ediyorum.

 

İşte bu birlik ve beraberlik de ümit var olmama yetiyor Elhamdülillah.

 

Rabbimiz bizleri birbirini seven, gerçek kardeş olan millet eylesin. Başımıza da Millet, Bayrak ve Vatan aşkıyla Devletimizi yönetecek yerli milli yöneticiler nasip eylesin.  Âmin.

- - - - - - -